15 Mayıs 2025 Perşembe
DOLAR 38.70 ₺
EURO 43.49 ₺
STERLIN 51.63 ₺
G.ALTIN 3,953.32 ₺
BTC 103,454.06 $
ETH 2,581.45 $
BİST 9,616.85

    Özel Eğitim Öğretmenleri: Mezuniyet Sonrası En Hızlı İş Bulanlar!

    Ekonomi 16
    Yayınlama: 15 Mayıs 2025 Perşembe 09:42 Kaynak: Kapsül Haber Ajansı

    İLKE Vakfı raporuna göre, özel eğitim öğretmenliği mezunları iş bulmada rekor kırıyor! Mezunların %96'sı hızla işe yerleşiyor.

    Özel Eğitim Öğretmenleri: Mezuniyet Sonrası En Hızlı İş Bulanlar!

    Eğitim dünyasında dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor! İLKE Vakfı'nın son raporu, öğretmenlik bölümlerinin istihdam oranlarını mercek altına aldı. Özel eğitim öğretmenliği mezunları, diğer branşlara kıyasla açık ara önde! Peki, bu başarının sırrı ne? Rapor, eğitim politikaları ve öğretmen yetiştirme süreçleri hakkında çarpıcı veriler sunuyor. Ayrıca, öğrencilerin okula aidiyet duygusundaki azalma ve artan psikolojik zorbalık vakaları da raporda yer alan önemli başlıklar arasında.

    İLKE Vakfı Eğitim Politikaları Araştırma Merkezi (EPAM) tarafından yayımlanan Eğitim İzleme Raporu 2024'ün öğretmenlik bölümlerinin iş bulma sürelerini incelediği bölümde, özel eğitim öğretmenliği mezunları 4,2 ay ile en kısa sürede istihdam edilen grup oldu. Bunu İngilizce öğretmenliği (7,7 ay) ve din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliği (8,8 ay) bölümleri izliyor.

    Öte yandan, resim-iş öğretmenliği mezunlarının iş bulma süresi ortalama 18,5 ay, tarih öğretmenliği mezunlarının ise 19,1 ay olarak kaydedildi. Kayıtlı istihdam oranlarında da özel eğitim öğretmenleri %96,2 ile ilk sırada yer aldı.

    Doç. Dr. Ayhan Öz, bu tabloyu şu sözlerle değerlendirdi:

    "Eğitim fakültesi mezunlarının iş bulma verileri bize arz-talep dengesinin bozulduğu bazı alanları da işaret ediyor. Politika yapıcıların, hem öğretmen yetiştirme sürecini hem de istihdam planlamasını bu veriler ışığında yeniden gözden geçirmesi gerekiyor."

    Aidiyet Duygusu Geriliyor, Sosyal Zorbalık Yükseliyor

    Raporda dikkat çeken bir diğer başlık ise öğrencilerin okula aidiyet hissindeki gerileme oldu. PISA 2022 verilerine göre Türkiye, aidiyet endeksinde 42 ülke arasında 41. sırada yer aldı. Öğrencilerin okula duygusal bağ kurmakta zorlandığı, bu durumun özellikle pandemi sonrası dönemde belirginleştiği belirtildi.

    Ayrıca, öğrenciler arasındaki zorbalık biçimi de değişiyor. Fiziksel zorbalık türleri azalırken, dışlanma ve alay edilme gibi psikolojik zorbalık türlerinde artış gözlemlendi. Raporda bu durumun, okul ikliminde sosyal güvenlik duygusunun zayıfladığına işaret ettiği belirtildi.

    Bununla birlikte, öğrencilerin duygularla baş etme becerileri de zayıf seviyede. Türkiye, duygu kontrolünde 32 ülke arasında 28. sırada, strese dayanıklılıkta ise 30 ülke arasında 16. sırada yer aldı.

    Eğitime Yatırım Hızlandı: Bütçede Rekor Artış

    Eğitim İzleme Raporu 2024, yalnızca öğrenci başarılarıyla değil, kamunun eğitime ayırdığı kaynaklardaki artışla da dikkat çekiyor. Rapora göre, 2024 yılı itibarıyla eğitime ayrılan toplam bütçe 1,6 trilyon TL'yi aştı. Bu tutar, 2023'e göre nominal olarak %150'den fazla bir artışı ifade ediyor​.

    Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) bütçesi 1,09 trilyon TL'ye ulaşırken, YÖK ve üniversitelere ayrılan kaynaklar %157, ÖSYM bütçesi ise %203 artış gösterdi. Bu artışlarla birlikte eğitimin merkezi yönetim bütçesindeki payı da yükseldi; MEB bütçesinin GSYH'ye oranı 2023'te %1,64 iken 2024'te %2,65'e çıktı​.

    Raporda, bu artışın yalnızca finansal değil, stratejik anlamda da önemli olduğu belirtiliyor. Özellikle yükseköğretime yapılan yatırımların altyapı, akademik kadro ve Ar-Ge alanlarına yönlendirilmesi, eğitim kalitesini doğrudan etkileyen bir dönüşüm olarak değerlendiriliyor. Üniversitelere 2024'te sadece yatırım bütçesi olarak 35,5 milyar TL kaynak aktarıldı​.

    EPAM, bu gelişmeleri Türkiye'nin eğitimde "nicelikten niteliğe geçiş" sürecinin bir göstergesi olarak yorumluyor. Eğitim politikalarının sadece öğrenci performansına değil, eğitim ortamlarının güçlendirilmesine ve öğretim altyapısının kalitesine odaklanması gerektiği vurgulanıyor.

    Yükseköğretimde Öğrenci Sayısı Sert Düştü, Uluslararası Öğrenci Oranı Rekor Kırdı

    2021-2022'de 8,3 milyon olan örgün yükseköğretim öğrenci sayısı, 2023-2024'te 7 milyona düştü. Özellikle lisans ve önlisans programlarında yaşanan bu düşüş, demografik daralmadan çok üniversite eğitiminin algılanan değerindeki aşınmaya işaret ediyor. Öte yandan, uluslararası öğrenci oranı %4,75'e yükselerek bugüne kadarki en yüksek seviyesine ulaştı. Yerel öğrencilerin ilgisindeki azalma ve yabancı öğrencilerin artışı, 2024'te yükseköğretim alanında öne çıkan en dikkat çekici bulgulardan biri olarak öne çıkıyor.

    İLKE Vakfı Eğitim İzleme Raporu 2024, özel eğitim öğretmenliği mezunlarının istihdam başarısını vurgularken, eğitimde aidiyet duygusunun azalması, psikolojik zorbalığın artması ve öğrencilerin duygusal dayanıklılıklarının zayıflaması gibi sorunlara dikkat çekiyor. Raporda, eğitime ayrılan bütçedeki rekor artışın da altı çiziliyor. Yükseköğretimde öğrenci sayısındaki düşüş ve uluslararası öğrenci oranındaki yükseliş ise diğer önemli bulgular arasında. Rapor, eğitim politikalarının yeniden değerlendirilmesi ve nitelik odaklı bir yaklaşıma geçilmesi gerektiğini belirtiyor.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code