Türk sanayisi için zorlu bir yıl olan 2025, yüksek faizler ve küresel belirsizliklerle adeta bir dayanıklılık testi sundu. Ancak Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, sektörün bu fırtınalı dönemi başarıyla atlattığını ve şimdi yeni bir ufuk açtığını belirtiyor. Karadeniz'e göre 2026, sadece bir takvim değişikliği değil, plastik sektörü için stratejik bir dönüşümün, dengelenmenin ve verimliliğin anahtarı olacak. Küresel ticaretin yeniden şekillendiği, Çin'in inovasyon merkezi haline geldiği ve Avrupa ekonomisinin rekabet gücünün zorlandığı bu dönemde, Türkiye'nin üretim gücünü koruması hayati önem taşıyor. Sektörün finansman zorluklarına, talep daralmasına ve maliyet baskılarına rağmen nasıl ayakta kaldığını ve 2026 hedeflerini bu çarpıcı haberimizde keşfedin. Yeşil mutabakatın getireceği fırsatlar ve sektörün sürdürülebilirlik vizyonu da bu stratejik yol haritasının önemli bir parçası.
Yüksek faizler, daralan talep ve küresel belirsizliklerle geçen 2025’e rağmen Türk sanayisinde çarkların durmadığını söyleyen PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz, “Zorlu bir yılı geride bıraktık ama dayanıklılığımızı bir kez daha kanıtladık; 2026 sektörümüz için dengelenme, verimlilik ve yeşil dönüşüm yılı olacak” dedi. Karadeniz, küresel ticaretin yeniden şekillendiği bu dönemde Türkiye’nin üretim gücünü korumasının stratejik önem taşıdığını ifade etti.
Türkiye ekonomisi 2025 yılında yüksek faizler, talepteki daralma, küresel ihracat pazarlarındaki yavaşlama ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar nedeniyle zorlu bir dönemden geçti. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Karadeniz, sanayinin bu süreçte büyük bir direnç gösterdiğini belirterek, “2025, sanayicimiz açısından kolay bir yıl olmadı. Finansmana erişimin zorlaşması, maliyet baskıları ve talep daralması işletmelerimizin üzerinde ciddi bir yük oluşturdu. Buna rağmen üretim çarklarını durdurmayan bir sanayi yapısına sahibiz” dedi.
Küresel dengeler yeniden şekilleniyor
Dünyadaki ekonomik yapının hızlı bir dönüşümden geçtiğine dikkat çeken Karadeniz, küresel ticarette belirsizliğin arttığı, büyümenin yavaşladığı bir dönemden geçtiğimizi belirtti. Çatı kuruluş PLASFED Başkanı, beklenmeyen şoklara karşı bünyemizin güçlü ve esnek olmasının artık her zamankinden daha önemli olduğunu ifade etti.
Avrupa ekonomisinin rekabet gücünün gerilemesinin Türk ihracatçılarını doğrudan etkilediğini belirten Karadeniz, “Çin artık yalnızca düşük maliyetli bir üretim bölgesi değil; inovasyonun ve teknolojik atılımların merkezlerinden biri. Küresel sistemin nereye evrildiğini doğru okuyabilmek için jeoekonomik mücadelenin yaşandığı bölgelere ve yeni ticaret bloklarına dikkatle bakmamız gerekiyor” diye konuştu.
Plastik sektörü daralan talebe rağmen ayakta kaldı
Plastik sektörünün 2025 yılında özellikle iç piyasadaki yavaşlama ve ihracat pazarlarındaki sipariş gerilemeleri nedeniyle zorlandığını ifade eden Karadeniz, “Sektörümüzde kapasite kullanım oranları yer yer baskı altında kalsa da Türkiye plastik endüstrisi güçlü altyapısıyla üretim sürekliliğini korumayı başardı” dedi.
Girdi maliyetleri, lojistik belirsizlikler ve hammadde fiyatlarındaki dalgalanmaların işletmeleri zorladığını aktaran Karadeniz, buna rağmen geri dönüşüm, enerji verimliliği ve dijitalleşme adımlarının sektör genelinde daha fazla önem kazandığını vurguladı. Karadeniz, 2025 yılının hem tasarrufun hem de dönüşüm ihtiyacının aynı anda hissedildiği bir yıl olduğuna işaret etti.
“Sanayici 2026 yılına hazır”
2026’ya daha planlı ve öngörülebilir bir ortam beklentisiyle girdiklerini belirten Karadeniz, “Yeni yılda önceliğimiz dengelenme ve verimlilik olacak. Yatırımların yeniden hareketlenmesi için finansman koşullarının iyileşmesi kritik” dedi. Karadeniz, 2025 boyunca işletmelerin en büyük sıkıntısının finansman yükü olduğunu vurgulayarak, 2026’da reel sektörün nefes almasını sağlayacak politikalara ihtiyaç olduğunu söyledi.
Yeşil Mutabakat’ın getireceği yeni standartlara işaret eden Karadeniz, “Bu süreç sektörümüz için zorunluluklarla birlikte yeni fırsatlar da barındırıyor. Doğru destek mekanizmalarıyla rekabet gücümüzü artırabiliriz” diye konuştu.
Tüm zorluklara rağmen sektörün dayanıklılığını sürdürdüğünü belirten Karadeniz, “Plastik sektörü olarak büyük bir ekosistemin parçasıyız. 2026’da daha yenilikçi, daha çevik ve daha sürdürülebilir bir yapıya ulaşmak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz'in açıklamalarına göre, Türk plastik sektörü 2025 yılını yüksek faizler, daralan talep, küresel ihracat pazarlarındaki yavaşlama ve enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar gibi ciddi ekonomik zorluklarla geçirdi. Karadeniz, tüm bu olumsuzluklara rağmen sanayinin üretim çarklarını durdurmayarak büyük bir direnç gösterdiğini ve dayanıklılığını bir kez daha kanıtladığını vurguladı. 2026 yılına yönelik olarak sektörün 'dengelenme, verimlilik ve yeşil dönüşüm' odaklı stratejik bir dönemden geçeceğini belirten Karadeniz, özellikle finansman koşullarının iyileştirilmesinin ve reel sektörü destekleyici politikaların hayati önem taşıdığını ifade etti. Küresel jeoekonomik değişime, Çin'in inovasyondaki yükselişine ve Avrupa ekonomisinin rekabet gücü kaybına dikkat çeken Başkan, Türkiye'nin bu yeni dengeleri doğru okuyarak stratejik konumunu güçlendirmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, girdi maliyetleri ve hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalara rağmen geri dönüşüm, enerji verimliliği ve dijitalleşme adımlarının sektörde daha fazla önem kazandığına değinilerek, Yeşil Mutabakat'ın yeni zorunluluklar yanında önemli fırsatlar da sunduğunun altı çizildi. Haber, plastik sektörünün 2026'da daha yenilikçi, çevik ve sürdürülebilir bir yapıya ulaşmak için ortak çalışmaya devam edeceği mesajıyla tamamlandı.