20 Aralık 2025 Cumartesi
DOLAR 42.80 ₺
EURO 50.18 ₺
STERLIN 57.30 ₺
G.ALTIN 5,973.25 ₺
BTC 87,947.66 $
ETH 2,972.27 $
BİST 0.00

    Prof. Dr. Karacalar Uyardı: Lipödem Diz Sağlığına Sinsi Bir Tehdit! Erken Tanı Hayati

    YerelIsparta 25
    Yayınlama: 20 Aralık 2025 Cumartesi 12:15 Kaynak: Birlik Haber Ajansı

    Lipödem sadece estetik bir sorun değil, diz eklemlerinizde kalıcı hasarlara yol açabilir. Prof. Dr. Karacalar, bu sinsi hastalığın diz sağlığını nasıl tehdit ettiğini ve erken tanının neden hayati olduğunu açıklıyor.

    Prof. Dr. Karacalar Uyardı: Lipödem Diz Sağlığına Sinsi Bir Tehdit! Erken Tanı Hayati

    Birçok kadını etkileyen ve genellikle estetik bir sorun sanılan lipödem, aslında diz sağlığınız için ciddi bir tehdit oluşturuyor olabilir. Prof. Dr. Ahmet Karacalar'ın uyarılarına göre, bu ağrılı yağ birikimi hastalığı, diz eklemlerinizde kalıcı hasarlara ve hareket kısıtlılığına yol açma potansiyeli taşıyor. Bacaklardaki aşırı yağ birikiminin dizlere bindirdiği mekanik yük, eklem hizalanmasını bozarak kıkırdak yıpranmasını hızlandırıyor ve kronik ağrıları tetikliyor. Peki, lipödemin dizlerinizi sessizce nasıl yıprattığını biliyor musunuz ve bu kısır döngüden kurtulmak için neler yapılmalı? Erken teşhisin ve doğru tedavi yaklaşımlarının diz sağlığınızı nasıl koruyabileceğini öğrenmek için bu önemli haberimizi kaçırmayın.

    ISPARTA - BHA

    Lipödem hastalığının yalnızca estetik bir sorun olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Karacalar, hastalığın özellikle diz başta olmak üzere eklemler üzerinde ciddi ve kalıcı hasarlara yol açabileceğine dikkat çekti. Karacalar, lipödemin en sık bacaklarda başlayan, zamanla kol ve kalçaları da etkileyen ağrılı bir yağlanma hastalığı olduğunu belirterek, “Sorun yalnızca yağ birikimiyle sınırlı değil. Lipödemli bireylerde diz ağrısı, hareket kısıtlılığı ve eklem dejenerasyonu riski belirgin şekilde artıyor” dedi.

    Mekanik yük dizleri zorluyor

    Lipödemde bacaklarda simetrik yağ birikimi, hassasiyet ve ödemin diz eklemlerine binen yükü artırdığını ifade eden Karacalar, bu durumun zamanla eklem hizalanmasını bozduğunu söyledi. Lipödemli hastalarda dizlerde içe dönme (Xleşme), diz içi yağlanma ve ayak tabanı kemerinde çökme sık görülüyor. Yürüyüş mekaniğinin bozulması ise diz kıkırdağında yıpranmaya zemin hazırlıyor.

    “Lipödemde anabolik direnç vardır; yani kas geliştirmek daha zordur. Özellikle kuadriseps ve kalça abdüktör kaslarında zayıflık sık görülür. Bu da diz eklemi üzerindeki yükü artırarak kıkırdak yumuşaması (kondromalazi) ve eklem kapsülünde iltihaplanmaya neden olur” diyen Karacalar, diz ağrısının hem yağ dokusundaki iltihap hem de eklem kapsülünden kaynaklandığını vurguladı.

    Geç tanı kalıcı hasara yol açabiliyor

    Lipödem tanısının gecikmesinin diz sorunlarını daha ağır hale getirdiğini belirten Karacalar, erken tanının kritik olduğunu söyledi. “Uygun egzersiz programları, manuel lenf drenajı, kompresyon tedavileri ve kilo yönetimiyle diz sağlığını korumak mümkün. Diz ağrısı ‘normal’ kabul edilmemeli” ifadelerini kullandı.

    Kısır döngüye dikkat

    Diz ağrısı nedeniyle fiziksel aktiviteden kaçınan lipödemli bireylerde hareketsizliğe bağlı kas zayıflığı ve kilo artışının tabloyu daha da ağırlaştırdığını belirten uzmanlar, bu kısır döngünün hem lipödemin ilerlemesine hem de diz problemlerinin kalıcı hale gelmesine yol açtığını söylüyor.

    Tedavide “İncelt – Şekillendir – Tamir Et – Güçlendir” yaklaşımı

    Tedavi sürecinde diz çevresindeki yağ dokusunun azaltılmasının, dizin doğru hizalanmasına önemli katkı sağladığını belirten Prof. Dr. Karacalar, kök hücre uygulamalarının da eklem kıkırdağının yenilenmesine ve iltihabın azaltılmasına yardımcı olabildiğini ifade etti. “Bu tedavilerin ardından doğru kas gruplarını güçlendirmek, kalıcı iyileşme için şart” dedi.

    Multidisipliner tedavi şart

    Lipödemli hastalarda diz sorunlarının yönetiminde plastik cerrahinin yanı sıra fizik tedavi, rehabilitasyon ve ortopedi branşlarının birlikte çalışması gerektiğini vurgulayan Karacalar, “Lipödem tedavi edilmeden dize yönelik girişimler çoğu zaman başarısız olur ya da kısa sürede nüks eder. Doğru tedavi yaklaşımlarıyla diz ağrılarının azaltılması ve yaşam kalitesinin artırılması mümkün” diye konuştu.

    Uzmanlar, lipödem konusunda toplumsal farkındalığın artırılmasının, hem hastalığın ilerlemesini yavaşlatacağını hem de uzun vadede ciddi eklem sorunlarının önüne geçeceğini belirtiyor.

    Prof. Dr. Ahmet Karacalar'ın vurguladığı gibi, lipödem sadece kozmetik bir kaygı olmaktan öte, diz eklemleri üzerinde ciddi ve kalıcı hasarlara yol açabilen ağrılı bir yağlanma hastalığıdır. Bu haberimizde, lipödemin diz sağlığını nasıl tehdit ettiğini ve hastalığın ilerlemesiyle ortaya çıkan mekanik yük, kas zayıflığı ve iltihaplanma gibi sorunları detaylıca inceledik. Özellikle dizlerde içe dönme, kıkırdak yumuşaması ve kronik ağrılarla kendini gösteren bu durumun, erken tanının gecikmesiyle geri döndürülemez hasarlara yol açabileceği belirtilmiştir. Karacalar, "İncelt – Şekillendir – Tamir Et – Güçlendir" yaklaşımıyla multidisipliner bir tedavinin önemine dikkat çekerek, lipödemli bireylerde diz çevresindeki yağ dokusunun azaltılması, kök hücre uygulamaları ve kas güçlendirme egzersizleriyle yaşam kalitesinin artırılabileceğini ifade etti. Haberde ayrıca, diz ağrılarının "normal" kabul edilmemesi, fiziksel aktiviteden kaçınmanın yarattığı kısır döngü ve toplumsal farkındalığın artırılmasının önemi üzerinde durularak, lipödem tedavisinde plastik cerrahi, fizik tedavi ve ortopedi branşlarının iş birliğinin kritik rolü vurgulanmıştır. Erken teşhis ve doğru tedavi ile diz sağlığının korunabileceği ve kalıcı eklem sorunlarının önüne geçilebileceği mesajı verilmiştir.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code