Prof. Dr. Ümit Özdağ, yaptığı çarpıcı açıklamalarla gündeme bomba gibi düştü. Milli kimliğin tehlike altında olduğunu belirten Özdağ, mevcut siyasi modelin Türkiye'yi bölünmeye sürükleyebileceği uyarısında bulundu. Özellikle yeni anayasa tartışmaları ve etnik-mezhepsel kimliklerin siyasallaşması konularına dikkat çeken Özdağ, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Peki, Özdağ'ın bu sert eleştirilerinin ardında yatan gerçekler neler? Türkiye gerçekten bir bölünme tehlikesiyle mi karşı karşıya? İşte detaylar...
Akademisyen kimliğiyle milli güvenlik üzerine uyarılarda bulunan Özdağ, Erdoğan-Bahçeli-Öcalan modelinin, etnik ve mezhepsel kimliklerin siyasallaşmasını öngördüğünü ve milli-üniter devlet yapısını tehdit ettiğini söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Alevi ve Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı” önerisini eleştiren Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu modelin Lübnan ve Irak’taki etnik-mezhepsel bölünmelere benzediğini, ABD’nin Osmanlı millet sistemini dayattığını iddia etti.
“TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA PLANI”
Özdağ, yeni anayasa tartışmalarının Anayasa’nın 66. maddesindeki Türk milleti tanımını hedef aldığını, bunun “Türkiyelilik” kimliğiyle değiştirilmek istendiğini savundu.
PKK ile müzakerelerin Türkiye’yi federe bir yapıya sürükleyeceğini, Suriye ve Irak’taki parçalanma süreçlerinin Türkiye’ye de uygulanmak istendiğini belirtti.
Ekonomik krizin derinleştiğini, tekstil sektöründe konkordatoların arttığını, en düşük emekli maaşının 16.881 TL ile açlık sınırının altında kaldığını ifade eden Özdağ, kamuda tasarruf paketi kapsamında araç satışından elde edilen 5 milyon TL’ye karşın 161 milyon TL’lik yeni araç alımı yapılmasını eleştirdi. Ayrıca, zeytinliklerin madenciliğe açılmasını “milli felaket” olarak niteledi.
ÇETE SUÇLARINA KARŞI ÇAĞRI
Ahmet Minguzi cinayetini örnek göstererek organize suç çetelerinin topluma tehdit oluşturduğunu belirten Özdağ, devletin caydırıcı cezalar uygulaması gerektiğini vurguladı. Zafer Partisi’nin Minguzi ailesinin yanında olduğunu ekledi. Özdağ, CHP’yi PKK ile müzakere komisyonuna katılmamaya, İYİ Parti’nin bu konudaki kararını desteklemeye çağırdı. Vatandaşları, hangi partiye oy vermiş olursa olsunlar, Zafer Partisi saflarında birleşmeye davet ederek, “Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkmaya izin vermeyeceğiz” dedi.
Prof. Dr. Özdağ, milli kimlik ve Türkiye'nin geleceğiyle ilgili önemli uyarılarda bulundu. Etnik ve mezhepsel kimliklerin siyasallaşmasının milli birliği tehdit ettiğini, yeni anayasa tartışmalarının ise 'Türkiyelilik' kimliğini dayattığını savundu. Ayrıca, ekonomik krizin derinleştiği, organize suç çetelerinin arttığı bir ortamda, vatandaşları Zafer Partisi saflarında birleşmeye davet etti. Özdağ'ın açıklamaları, Türkiye'nin içinden geçtiği kritik süreçte milli birlik ve beraberliğin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.