Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), afet dönemlerinde medyanın rolüne dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Yardımcısı Deniz Güler, afet haberciliğinde etik değerlerin korunmasının, toplumsal güvenin sağlanmasının ve dezenformasyonun önlenmesinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Güler, hız ile doğruluk arasındaki dengenin korunmasının, mağdurların yeniden travmatize edilmemesi için kritik olduğunu belirtti. RTÜK'ün bu konudaki hassasiyeti, afetlerde doğru ve güvenilir bilginin yayılmasını sağlamayı amaçlıyor. Peki, RTÜK bu konuda yayıncılara ne gibi rehberlikler sunuyor? Afet haberciliğinde etik sorunlar neler?
ANKARA - BHA
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Deniz Güler, afet dönemlerinde medyanın yalnızca hızlı bilgi aktarmakla değil, aynı zamanda insan onurunu ve toplumsal hassasiyetleri korumakla da yükümlü olduğunu belirterek, “Hız ile doğruluk arasındaki denge, mağdurların yeniden travmatize edilmemesi ve dezenformasyonla mücadele afet haberciliğinin temel etik başlıkları arasında yer alıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı koordinasyonunda düzenlenen Afet Haberciliği Eğitim Paneli, İletişim Başkanlığı, Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi, RTÜK, Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal İnovasyon Ajansı, Primorska Üniversitesi (Slovenya), Kiev Üniversitesi (Ukrayna) ve Vigo Üniversitesi (İspanya) ortaklığında yürütülen “Disaster Journalism: Preventing the News from Turning into a Disaster / Afet Haberciliği: Haberi Felakete Dönüştürmeden Önleme” adlı, Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında gerçekleştirildi. Panelin ilk oturumu RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler moderatörlüğünde gerçekleşti.

Güler, Afet Haberciliği Eğitim Panelinin “Afet Haberciliğinde Etik Sorunlar” başlıklı birinci oturumunda yaptığı konuşmada, afet dönemlerinin etik gazeteciliğin en yoğun biçimde sınandığı süreçler olduğuna dikkati çekti.
Afet haberciliğinin yalnızca afet anını kapsamadığını ifade eden Güler, basının afet öncesinde toplumu riskler konusunda bilinçlendirme, farkındalık oluşturma ve paniği önleme gibi önemli sorumlulukları bulunduğunu vurguladı. Afet sırasında ise hız ve doğruluk arasındaki gerilimin daha belirgin hâle geldiğini belirten Güler, etik dışı yayınların kamu güvenini zedeleyebileceğini ve mağdurlar açısından ikincil travmalara yol açabileceğini söyledi.
RTÜK olarak afet süreçlerinde yayıncılara rehberlik ettiklerini ve kamu yararını merkeze alan denetim mekanizmalarını işlettiklerini dile getiren Güler, şu değerlendirmelerde bulundu: “Afet dönemlerinde teyit edilmemiş bilgilerin paylaşılması sadece yanlış bilgilendirmeye değil, toplumsal paniğe ve güven kaybına da sebep olabilmektedir. Bu nedenle etik ilkelere bağlı yayıncılık, afet haberciliğinde vazgeçilmez bir unsurdur. RTÜK olarak, etik yayıncılığın güçlendirilmesi için hem rehberlik eden hem de kamu yararını gözeten bir yaklaşım benimsiyoruz.”
Oturumda akademi, ajans haberciliği ve yayıncılık alanından deneyimli isimlerin yer aldığını belirten Güler, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bahar Kayıhan’ın bilimsel katkıları, Anadolu Ajansı Gaziantep Bölge Müdürü Kerem Kocalar’ın saha deneyimleri ile TRT Haber Sunucusu Fuat Kozluklu’nun uzun yıllara dayanan ekran tecrübesinin oturuma çok yönlü bir perspektif kazandırdığını ifade etti.
Oturumun kapanışında da konuşan Güler, afet anlarında doğru iletişimin yalnızca bilgi aktarmakla sınırlı olmadığına vurgu yaparak, şunları kaydetti: “Afet dönemlerinde doğru iletişim; toplumun dayanıklılığını korumak, paniği önlemek, güveni tesis etmek ve her koşulda insan onuruna saygıyı sürdürmek anlamına gelmektedir. Bugünkü oturumda hız-doğruluk dengesi, insani duyarlılık, teyit mekanizmaları, mağdur hakları ve dezenformasyonla mücadele gibi hayati başlıkları kapsamlı biçimde ele aldık. RTÜK olarak etik yayıncılık anlayışını güçlendirecek bu tür çalışmaların artarak devam etmesini temenni ediyoruz.”
RTÜK Başkan Yardımcısı Deniz Güler, Afet Haberciliği Eğitim Panelinde yaptığı konuşmada, afet haberciliğinde etik ilkelerin önemini vurguladı. Afet öncesi, sırası ve sonrasında medyanın sorumluluklarına dikkat çeken Güler, teyit edilmemiş bilgilerin yayılmasının toplumsal paniğe yol açabileceğini belirtti. RTÜK'ün etik yayıncılığı güçlendirme çabalarına değinen Güler, doğru iletişimin toplumun dayanıklılığını korumak ve güveni tesis etmek anlamına geldiğini ifade etti. Panelde, hız-doğruluk dengesi, insani duyarlılık ve dezenformasyonla mücadele gibi konular ele alındı.