Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin çarpıcı raporu, Türk siyasetindeki şeffaflık eksikliğini mercek altına alıyor. Peki, mal varlığı beyanları neden gizli tutuluyor? Siyasi partilerin finansmanı nasıl denetleniyor? Kamu ihalelerinde kayırmacılık iddiaları doğru mu? Raporun detayları, Türkiye'nin siyasi arenasında karanlıkta kalan noktaları aydınlatıyor. Bu analiz, yolsuzlukla mücadele ve şeffaflığın güçlendirilmesi için atılması gereken adımlara ışık tutuyor. Siyasetteki bu kritik sorunların çözümü için neler yapılmalı, uzmanlar ne öneriyor? İşte tüm detaylar...
Uluslararası Şeffaflık Derneği (Transparency International Türkiye), Türkiye’de siyasi dürüstlük kurallarını mercek altına alan kapsamlı bir rapor yayınladı.
Türkiye’de siyasi dürüstlük ve şeffaflık raporu, önemli açıkları ortaya koydu.
"Türkiye’de Siyasi Dürüstlük Kurallarının Değerlendirilmesi" başlıklı raporda, mal varlığı beyanları, siyasetin finansmanı ve kamu ihaleleri alanlarındaki mevzuatın şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından durumu incelendi.
Raporun öne çıkan bulguları
Mal Varlığı ve Menfaat Beyanları: Mevcut yasal çerçeve, kamu görevlilerinin mal varlıklarını beyan etmesini zorunlu kılıyor ancak beyanların gizli tutulması ve kamuya açık olmaması şeffaflığı sınırlandırıyor. Yakın çevre ve iş ortaklarının mal varlıklarının beyan edilmemesi, varlıkların dolaylı yollarla saklanmasına olanak tanıyor. Düzenli güncelleme ve bağımsız denetim mekanizmalarının eksikliği, yolsuzluk riskini artırıyor.
Siyasetin Finansmanı: Siyasi partilerin ve adayların mali rapor sunma zorunluluğu bulunuyor ancak gerçek zamanlı raporlama ve dijital sistemlerin eksikliği nedeniyle denetim zayıf kalıyor. Üçüncü tarafların (lobiciler, çıkar grupları) faaliyetlerine ilişkin şeffaflık sağlanamıyor. Yabancı ve tüzel kişi bağışları yasaklanmış olsa da, dolaylı yollarla bu yasakların delinmesi mümkün olabiliyor.
Kamu İhalelerinde Kayırmacılık: Kamu İhale Kanunu, şeffaflık ve adil rekabet ilkelerini vurguluyor ancak "pazarlık usulü" ihalelerin yaygınlaşması kayırmacılık riskini artırıyor. Siyasi nüfuz sahibi kişilerin dolaylı katılımını engelleyecek mekanizmalar yetersiz. İhale verilerinin açık ve erişilebilir formatta yayınlanmaması, sivil toplum denetimini zorlaştırıyor.
İyileştirme için öneriler
Rapor, iyileştirme için şu önerileri sunuyor:
Mal varlığı beyanlarına kamu erişimi sağlanmalı ve iş ortakları ile yakın çevrenin varlıkları da beyana dahil edilmeli.
Siyasi bağışların gerçek zamanlı takibi için dijital raporlama sistemleri kurulmalı.
Pazarlık usulü ihaleler sınırlandırılmalı ve bağımsız denetim mekanizmaları güçlendirilmeli.
Açık veri standartları benimsenerek, ihale ve siyaset finansmanı verileri karşılaştırılabilir hale getirilmeli.
Uygulama ve şeffaflık konusunda önemli eksikler var
Sonuç olarak, hazırlanan rapor Türkiye’nin siyasi dürüstlük ve yolsuzlukla mücadelede mevzuatının bazı güçlü yönleri olduğunu ancak uygulama ve şeffaflık konusunda önemli eksikler bulunduğunu vurguluyor.
Uluslararası standartlara uyum için yasal düzenlemelerin yanı sıra bağımsız denetim ve sivil toplum katılımının artırılması gerekiyor.
Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin 'Türkiye’de Siyasi Dürüstlük Kurallarının Değerlendirilmesi' raporu, mal varlığı beyanlarının gizliliği, siyasetin finansmanındaki denetim eksiklikleri ve kamu ihalelerindeki kayırmacılık riskini vurguluyor. Rapor, mal varlığı beyanlarına kamu erişimi sağlanması, siyasi bağışların gerçek zamanlı takibi için dijital sistemlerin kurulması ve pazarlık usulü ihalelerin sınırlandırılması gibi iyileştirme önerileri sunuyor. Türkiye'nin yolsuzlukla mücadelede uluslararası standartlara uyum sağlaması için yasal düzenlemelerin yanı sıra bağımsız denetim ve sivil toplum katılımının artırılması gerektiği belirtiliyor.