19 Mayıs 2025 Pazartesi
DOLAR 38.84 ₺
EURO 43.82 ₺
STERLIN 52.04 ₺
G.ALTIN 4,049.91 ₺
BTC 104,338.35 $
ETH 2,428.09 $
BİST 9,668.36

    Siber Güvenlikte İnsan Faktörü: Kuruluşlarda Güvenlik Kültürü Nasıl Oluşturulur?

    Teknoloji 14
    Yayınlama: 19 Mayıs 2025 Pazartesi 10:03 Kaynak: Kapsül Haber Ajansı

    Veri ihlallerinin büyük çoğunluğu insan hatasından kaynaklanıyor! Kuruluşlarda güçlü bir siber güvenlik kültürü oluşturmanın 5 yolu.

    Siber Güvenlikte İnsan Faktörü: Kuruluşlarda Güvenlik Kültürü Nasıl Oluşturulur?

    Günümüzde siber tehditler artarken, kuruluşların en zayıf halkası insan faktörü olmaya devam ediyor. Teknolojik çözümler ne kadar gelişirse gelişsin, çalışanların farkındalığı ve katılımı olmadan siber güvenlik sağlanamaz. Uzmanlar, veri ihlallerinin %74'ünün insan hatasından kaynaklandığını belirtiyor. Peki, kuruluşlar siber güvenlik kültürünü nasıl inşa edebilir? İşte adım adım rehber ve dikkat edilmesi gerekenler. Bu haberimizde, kuruluşlarda güçlü bir siber güvenlik kültürü oluşturmanın 5 kritik yolunu detaylı bir şekilde inceliyoruz.

    Dijital savunma hattında en zayıf halka olan insan faktörünü güçlendiren siber güvenlik eğitimi, kuruluşlar için kritik önem taşıyor. Araştırmalara göre veri ihlallerinin %74'ü sosyal mühendislik, hatalar veya kötüye kullanım yoluyla bir insan hatası içeriyor.

    Kuruluşların dijital varlıklarını ve paydaşlarının bilgilerini koruyan bir siber güvenlik stratejisi geliştirmesi günümüzde zorunlu bir ihtiyaç haline geldi. Teknolojik çözümler her ne kadar gelişmiş olsa da insan kaynaklı güvenlik açıkları işletmeler için başlıca bir tehdit olmaya devam ediyor. Araştırmalar, veri ihlallerinin %74’ünün sosyal mühendislik, hatalar veya kötüye kullanım gibi insan unsurlarını içerdiğini ortaya koyuyor. Farklı bir araştırma ise çalışanların %43'ünün siber güvenliği tehlikeye atan hatalar yaptığını tespit etti. Çalışanların bu tür hataları genellikle yorgun oldukları, acele ettikleri ya da mevcut riski anlamadıkları için gerçekleştirdiğini ifade eden WatchGuard Türkiye, Yunanistan ve MEA Bölge Müdürü Yusuf Evmez, kuruluşlarda güçlü bir siber güvenlik kültürü oluşturmanın 5 yolunu sıralıyor.

    1. Tehditlere karşı farkındalık geliştirilmeli. Kuruluşlarda güçlü bir siber güvenlik kültürü inşa etmenin temelini farkındalık oluşturuyor. Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), kimlik avı dolandırıcılığı veya parola yöneticileri gibi konular çoğu zaman basit gibi görünse de çalışanların saldırganlar gibi düşünmeleri beklenmemelidir. Bu nedenle kuruluşların, güvenlik eğitimlerini daha etkili hale getirmek için gerçekçi kimlik avı simülasyonları, departmanlara özel güvenlik senaryoları, kısa ve kolay tüketilebilen mikro öğrenme modülleri ve etkileşimli programlar sunması önem taşıyor.

    2. Siber tehditlerin etkileri günlük hayatta örneklerle açıklanmalı. Çalışanları tehditlerin boyutuyla ilgili korkutmak kısa vadede işe yarasa da bu yöntem zamanla etkisini kaybediyor. Bu noktada güvenliği, sadece potansiyel tehlikelerle ilişkilendirmek yerine iş süreçleriyle ve kurumun genel hedefleriyle bağlantılı şekilde anlatmak daha etkili bir yöntemdir. Böylece güvenlik, teknik bir zorunluluğun yanı sıra organizasyonel başarıya katkı sağlayan ortak bir sorumluluk haline geliyor. Bu yaklaşım, çalışanların güvenlik önlemlerine daha ilgili ve istekli şekilde katılım göstermelerine destek sağlıyor.

    3. Günlük savunucularınızı etkinleştirin. Siber güvenlik savunması, yalnızca BT ya da SOC ekiplerinin görevi olmamalıdır. Pazarlama, finans veya operasyon ekiplerinden biri, gelen bir bağlantıya tıklamadan önce “Bunu açmalı mıyım?” diye sorduğunda aslında kuruluşun gerçek koruyucularından biri haline gelir. Bu tür bilinçli çalışanların desteklenmesi için kurum içinde hafif ama etkili bir güvenlik destek programı oluşturulabilir. Bu program, BT ekipleriyle düzenli aylık buluşmaları, yeni araç ve süreçlerin ön izlemelerini, şüpheli faaliyetlerin bildirilmesini teşvik eden uygulamaları içerebilir.

    4. Güvenliği yaşayan bir yapı haline getirin. Siber güvenlik kültürü, değişen tehdit ortamına göre sürekli güncellenen esnek uygulamalarla gelişir. Bu nedenle uzun ve detaylı PDF dokümanlar yerine çevik, kullanıcı dostu yaklaşımlar tercih edilmelidir. Eğitim içerikleri en az üç ayda bir gözden geçirilmeli, erişim yetkileri ve izinler düzenli olarak kontrol edilmeli, çalışanlardan da neyin işe yarayıp yaramadığına dair sürekli geri bildirim alınmalıdır. Çalışanlar, güvenlik uygulamalarının birlikte geliştiğini gördüğünde, bu sürece daha fazla katılım gösterir.

    5. Kültür oluşmadan güvenlik sürdürülemez. Dünyanın en iyi teknolojik güvenlik çözümlerine sahip olmak bile çalışanlar güvenliği sahiplenmediğinde kuruluşu tehditlere karşı savunmasız bırakır. Bu süreç doğru değerleri benimsemek, çalışanlar arasında güveni güçlendirmek ve ortak hedefleri birlikte korumak anlamına gelir. Kurum içinde açık iletişim, sürekli eğitim ve çalışanların katkılarını değerli hissettikleri bir ortam yaratıldığında, güvenlik içselleştirilir ve kurumun günlük işleyişinin doğal bir parçası haline gelir.

    Bu haberde, kuruluşlarda siber güvenlik kültürünü oluşturmanın 5 temel adımı ele alındı: Tehditlere karşı farkındalık geliştirme, siber tehditlerin etkilerini günlük hayattan örneklerle açıklama, günlük savunucuları etkinleştirme, güvenliği yaşayan bir yapı haline getirme ve kültür oluşmadan güvenliğin sürdürülemez olduğu gerçeği. Bu adımlar sayesinde, çalışanlar siber güvenliği sadece teknik bir zorunluluk olarak değil, kurumun başarısına katkı sağlayan ortak bir sorumluluk olarak görmeye başlayacak ve güvenlik önlemlerine daha istekli bir şekilde katılım göstereceklerdir.

    BENZER HABER
    İlk Yorumu Sen Yaz
    code