Enerji Bakanlığı'nın maden yönetmeliğinde yaptığı köklü değişiklikler gündeme bomba gibi düştü! Yeni düzenlemeyle maden şirketleri, faaliyetleri sonrası çevreyi eski haline getirme zorunluluğundan muaf tutulabilecek. Peki, bu ne anlama geliyor? Çevreciler bu durumu 'doğa tahribatına para karşılığı izin' olarak nitelendiriyor. Yönetmelikteki değişikliklerin detayları ve doğa üzerindeki olası etkileri haberimizde...
ANKARA-BHA
Yeni uygulamaya göre maden şirketleri, faaliyet sonrası doğayı eski haline getirmek yerine belirlenen bir bedeli ödeyerek yükümlülükten kurtulabilecek. Bu değişiklik, çevreciler tarafından “doğa tahribatına para karşılığı izin” olarak değerlendirildi.
Teminat oranı yükseldi, çevre planı kaldırıldı
Değişiklikle birlikte ruhsat sahiplerinin yatırımlarına karşılık göstermesi gereken teminat oranı yüzde 50’den 70’e çıkarıldı. Ancak çevreyle uyum planının kaldırılması, doğa koruma açısından büyük bir geri adım olarak yorumlandı.
Yeni yönetmelikle bazı maden gruplarının ruhsatları ihale yoluyla verilecek, diğerleri için ise ilk müracaat yöntemi uygulanacak. Arama ruhsatı sahipleri belirlenen süre içinde ayrıntılı raporlarını sunmadıkları takdirde, teminatlarını kaybedecek ve ruhsatları iptal edilecek.
“Rehabilitasyon bedeli” tartışma yarattı
Önceki uygulamada madencilik sahalarının kapandıktan sonra yeniden doğaya kazandırılması zorunluydu. Yeni sistem ise şirketlerin yalnızca bir bedel ödeyip sahayı terk etmelerine olanak tanıyor.
Eleştiriler, bu düzenlemenin “tahribat yapma hakkını parayla satın alma” anlamına geldiğini savunuyor.
Enerji Bakanlığı'nın maden yönetmeliğinde yaptığı değişiklikler, maden şirketlerinin faaliyet sonrası doğayı eski haline getirme zorunluluğunu ortadan kaldırarak, bunun yerine bir bedel ödeme seçeneği sunuyor. Teminat oranları artırılırken, çevreyle uyum planının kaldırılması tepkilere yol açtı. Yeni düzenleme, bazı maden ruhsatlarının ihale yoluyla verilmesini öngörürken, arama ruhsatı sahiplerinin raporlarını sunmaması durumunda teminatlarını kaybetmelerini içeriyor. Eleştiriler, bu sistemin doğa tahribatına para karşılığı izin verme anlamına geldiği yönünde yoğunlaşıyor.
