Türkiye, dijital dönüşümde önemli adımlar atarak bölgesel bir merkez olma yolunda ilerliyor. İstanbul'da düzenlenen Capacity Eurasia 2025 etkinliği, bu potansiyeli gözler önüne serdi. Etkinlik, veri merkezi yatırımları, bulut bilişim çözümleri ve fiber altyapısı gibi konuları odağına alarak sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Uzmanlar, Türkiye'nin coğrafi konumu ve artan dijitalleşme ihtiyacı sayesinde veri merkezi pazarında büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguluyor. Devlet teşvikleri ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, bu büyümeyi daha da destekliyor. Türkiye'nin dijital geleceği, bu stratejik yatırımlarla şekilleniyor.
İstanbul'da gerçekleşen Capacity Eurasia 2025 etkinliği, Türkiye'nin hızla gelişen bir dijital merkez olduğunu bir kez daha gösterdi. 46 ülkeden 250'den fazla şirket temsilcisini ağırlayan bu prestijli buluşma, sektör liderlerini bir araya getirerek iş birliklerine zemin hazırladı ve fikirlerin paylaşılmasına olanak sağladı.
Türkiye veri merkezi pazarında yaşanan hızlı büyüme, bulut bilişimin yaygınlaşması, içerik dağıtım ağlarının (CDN) artan kullanımı ve ülkemizin Avrupa, Orta Doğu ve Asya arasındaki stratejik coğrafi konumu, gibi dinamiklerden güç alıyor. Etkinlik boyunca, Türkiye’nin bölgesel ve global veri merkezi yatırımlarında potansiyeli artırma yöntemleri, global fiber ve bulut çözümler, yeni teknolojiler, sürdürülebilirlik, uluslararası firmalar ile iş birliği olanakları, yaratıcı çözümler, yeni inşaat ve tasarım metotları etraflıca görüşüldü.
Bu güçlü ivme, özellikle Türkiye’yi bölgesel bir dijital merkez olarak konumlandırıyor ve yeni veri merkezlerine, PoP'lara (Point of Presence), CLS'lere (Cable Landing Station), uç dağıtımlara ve hiper ölçekli yatırımlara olan talebi sürekli artırıyor. Şu anda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Denizli ve Tekirdağ gibi şehirlerde bulunan 32 operasyonel kolokasyon veri merkezinde yaklaşık 120 MW'lık bir BT yük kapasitesi mevcut. Planlanan yatırımlar, mevcut kapasitenin onlarca kat üstünde.
Anahtar Teslim Veri Merkezleri İnşaatında Yeni Seviye EPC+
Seban veri merkezi yatırımlarının hayata geçmesi için ihtiyaç duyulan bütün teknik ve inşai faktörleri tek elden “All in One” gerçekleştirerek sektöre yön veriyor. Son yıllarda teknoloji odaklı projeleriyle dikkat çeken Serban, veri merkezi özelinde uzmanlaşmış yapısı ile uçtan uca veri merkezi çözümlerinde, benzersiz bir konumda yer alıyor.
Serban, veri merkezi projelerindeki tüm parametreleri yakından takip ederek en son teknolojileri bünyesine katmakta. Bu sayede, yalnızca gelişmiş teknolojisiyle değil, aynı zamanda 132.094 m² proje alanı, 120 MWe+ toplam güç kapasitesi ve 100 MWe+ BT yüküne sahip TIER 3 projeler gerçekleştiren referanslarıyla da öne çıkmakta. Serban, kesintisiz hizmetin kritik olduğu veri merkezleri için ihtiyaca özel, ölçeklenebilir, güvenilir ve esnek çözümler sunarak, uluslararası EPC (Mühendislik, Tedarik, İnşaat) standartlarını bir adım öteye taşıyarak, EPC+ kapsamında anahtar teslim bir süreç sunma yeteneğiyle fark yaratıyor. Bu yaklaşım, yatırım danışmanlığı, finansal yönetim, tasarım/planlama, inşaat, iklimlendirme, enerji yönetim sistemleri, otomasyon, test ve devreye alma ve işletmeyi kapsayan çok disiplinli, tüm süreçleri tek çatı altında toplayarak veri merkezi yatırımcıları için büyük avantaj sağlıyor. Serban, veri merkezi projelerinin ömrünün sonuna kadar duyabileceği tüm ihtiyaçlar için uluslararası alanda, uçtan uca çözüm sunma kabiliyetiyle sektördeki liderliğini pekiştiriyor.
" Veri merkezi pazarındaki güçlü talep, sunduğumuz uçtan uca çözümlerin, ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösteriyor "
InterContinental İstanbul'da düzenlenen etkinliğe katılan Serban CTO’su Ali İhsan Güner, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Capacity Eurasia 2025 ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunun hız kesmeden devam ettiğinin net bir göstergesi oldu. Veri merkezi pazarındaki bu güçlü talep, sunduğumuz uçtan uca çözümlerin ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. İstanbul’a gelen talebe ilave olarak, Ankara’da oluşan sürdürülebilirlik tabanlı talep yoğunluğu bu büyümeyi perçinliyor. Ayrıca, devlet teşvikleri (enerji faturalarında indirim, Tier III standartlarıyla uyumlu vergi/muafiyet avantajları) bu ivmeyi destekleyen önemli düzenleyici faktörler arasında. 5G, IoT, yapay zekâ ve akıllı şehir altyapılarının yaygınlaşması talebi daha da hızlandırıyor, katalizör oluyor. Sektörün, 2030 yılına kadar %35 güneş enerjisi kullanımı ve karbondioksit azaltma hedefleri doğrultusunda çalışmalar yapması sevindirici. Biz de bu yönde atılan adımlara uygun olarak çevre dostu çözümlere ve sitemlerin entegrasyonuna büyük önem veriyoruz.” şeklinde konuştu.
Güner, sözlerine şöyle devam etti: "Bu doğrultuda, şirketlerin dijital altyapı ihtiyaçları çeşitleniyor, faktörler artıyor. Serban olarak veri merkezleri için esnek, ölçeklenebilir ve yenilikçi anahtar teslim çözümler sunuyor, dünyanın ve ülkemizin dijitalleşme yolculuğunda biz de bulunuyoruz. Sektörün dijital geleceğini teknik uzmanlığımız ve güçlü iş ortaklarımızla birlikte inşa ediyoruz. Sektörün bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik Ar-Ge çalışmaları yapıyor, veri merkezleri özelinde uzmanlaşan insan kaynağımızla bu alana destek oluyoruz. Attığımız bu adımlar hem dünyanın hem de ülkemizin dijital geleceğine olan inancımızı açıkça ortaya koyuyor. Bu stratejik hamleler, Serban'ın sektördeki lider konumunu pekiştirirken, küresel dijital dönüşümün ayrılmaz bir parçası olma misyonumuzu da destekliyor.”
Türkiye'nin bölgesel dijital merkez olma yolundaki kararlı adımları ve dijital ekonomimizin büyümesiyle birlikte veri merkezleri bu dönüşümün temel direklerinden biri olarak konumunu güçlendirecek.
Capacity Eurasia 2025 etkinliği, Türkiye'nin dijital altyapı yatırımlarıyla bölgesel bir merkez olma yolundaki kararlılığını bir kez daha gösterdi. Artan veri merkezi talebi, bulut bilişimin yaygınlaşması ve 5G gibi yeni teknolojilerin etkisiyle Türkiye, dijital dönüşümde önemli bir oyuncu haline geliyor. Serban gibi şirketlerin anahtar teslim çözümleri ve sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımları, bu dönüşümü destekliyor. Devlet teşvikleri ve sektörün karbondioksit azaltma hedefleri doğrultusunda atılan adımlar, Türkiye'nin dijital geleceğini daha da parlak hale getiriyor. Türkiye, bölgesel dijital merkez olma yolundaki adımlarıyla dijital ekonomisini güçlendirmeye devam edecek.
