Modern yaşamın getirdiği yoğun tempo, pek çok kişinin uyku düzenini olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, uyku borcunun psikolojik etkilerine dikkat çekerek, biriken uykusuzluğun depresyon, kaygı ve stres gibi sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Yataş Bedding Uyku Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Tuba Dadaşoğlu'nun uyarıları ve önerileri, daha sağlıklı bir uyku düzeni kurmanın ve ruh sağlığımızı korumanın yollarını sunuyor. Uykusuzluğun psikolojik etkilerini öğrenmek ve uyku alışkanlıklarınızı iyileştirmek için okumaya devam edin. Unutmayın, dinlenmiş bir zihin, güçlü bir zihindir!
Bir gecelik uykusuzlukla bile kendinizi halsiz, sinirli ya da dalgın hissettiğiniz oldu mu? Peki ya bu uykusuzluk günlerce, haftalarca sürerse?
Yataş Bedding Uyku Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Tuba Dadaşoğlu, uyku borcunun psikolojik etkilerini ve bu etkilerle başa çıkmak için sağlıklı uyku alışkanlıklarını paylaşıyor.
Modern yaşamın temposu, birçok kişinin kaliteli uyku süresinden feragat etmesine neden oluyor. Ancak bu "geçici fedakârlık", zamanla ciddi bir ruhsal yük haline geliyor. Yataş Bedding Uyku Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Tuba Dadaşoğlu, giderek yaygınlaşan uyku borcu kavramına dair önemli bilgiler ve daha kaliteli bir uyku için önerilerde bulundu.
Biriken uykusuzluk, biriken risk demektir.
Uyku borcunun, ihtiyaç duyulan uyku süresinden eksik kalınan zamanın birikmesiyle oluştuğunu belirten Dadaşoğlu, “Her gece eksik kalan bir-iki saatlik uyku, tıpkı bir kredi borcu gibi birikir. Bu borcu kapatmadan zihinsel berraklığa, dengeli ruh haline ve tam enerjimize kavuşamayız” diyor.
Uykusuzluk depresyon ve kaygıyı tetikliyor.
Sürekli uykusuzluğun beynin duyguları düzenleme kapasitesini bozduğunu vurgulayan Dadaşoğlu, "Stres hormonlarındaki artış, kaygı düzeyini yükseltir; öfke ve sabırsızlık daha kolay ortaya çıkar. Kronik uykusuzluk ise uzun vadede depresyon, anksiyete ve hafıza sorunları gibi ciddi psikolojik rahatsızlıklarla ilişkilidir" ifadelerini kullanıyor.
Duygusal dayanıklılık iyi bir uykuyla başlar.
Kaliteli bir uykunun yalnızca fiziksel değil, duygusal iyilik halinin de temel taşı olduğunu söyleyen Dadaşoğlu, “Uyurken beynimiz günün stresini işler, bağışıklık sistemimizi destekler, duygusal yükleri hafifletir. İyi uyuyan bireyler, zorluklarla daha soğukkanlı şekilde başa çıkar. Bu da psikolojik dayanıklılığın en güçlü kaynaklarından biridir” diyor.
Uyku lüks değil, temel ihtiyaçtır.
Dadaşoğlu, sözlerini şöyle tamamlıyor: “Güçlü bir psikoloji için önce sağlam bir uyku düzeni kurmak şart. Uyku bir lüks değil, temel bir ihtiyaçtır. Lütfen kendinize bu iyiliği yapın. Unutmayın, güçlü bir zihin, dinlenmiş bir zihinle başlar.”
Yataş Bedding Uyku Kurulu Üyesi Uzman Psikolog Tuba Dadaşoğlu, uyku borcunun psikolojik etkilerini ve bu etkilerle başa çıkma yöntemlerini detaylı bir şekilde açıklıyor. Uykusuzluğun stres hormonlarını artırarak kaygı ve öfke düzeyini yükselttiğini, uzun vadede ise depresyon ve hafıza sorunlarına yol açabileceğini vurguluyor. İyi bir uykunun duygusal dayanıklılığı artırdığını ve psikolojik sağlamlığın temelini oluşturduğunu belirten Dadaşoğlu, uyku düzeninin bir lüks değil, temel bir ihtiyaç olduğunu hatırlatıyor. Daha güçlü bir psikoloji için öncelikle sağlıklı bir uyku düzeni kurmanın önemine dikkat çekiyor.