Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte yapay zekâ (YZ) hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak YZ'ye karşı tutumlarımız ruh sağlığımızı nasıl etkiliyor? İstinye Üniversitesi'nden yapılan çarpıcı bir araştırma, YZ'ye olumlu yaklaşan bireylerin daha az depresyon ve anksiyete belirtisi gösterdiğini ortaya koyuyor. Bu bulgu, teknolojiyle ilişkimizin psikolojik refahımız üzerindeki derin etkilerini gözler önüne seriyor. Peki, YZ'ye bakış açımızı değiştirerek daha sağlıklı bir zihne sahip olabilir miyiz? İşte bu sorunun cevabını arayan, dikkat çekici araştırmanın detayları...
İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü Arş. Gör. Fatma Betül Yılmaz’ın da paydaşı olduğu araştırmaya göre yapay zekâya olumlu yaklaşanların depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri daha düşük. Araştırma hakkında bilgi veren Yılmaz, “Olumlu yapay zekâ tutumu psikolojik sıkıntıyı azaltıyor ve bunun sonucunda da mental sağlığımız güçleniyor” diyor.
Yapılan yeni bir araştırma, yapay zekâya olumlu yaklaşanların depresyon, anksiyete ve stres düzeylerinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü Arş. Gör. Fatma Betül Yılmaz, Yıldız Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seydi Ahmet Satıcı, Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Sinan Okur ile Norveç Bergen Üniversitesi’nden Dr. Simone Grassini’nin de yer aldığı araştırma kapsamında bireylerin yapay zekâ tutumu ile psikolojik durumları analiz edildi. Buna göre yapay zekâya olumlu yaklaşan yetişkinlerin genel yaşam memnuniyetinin daha yüksek olduğu tespit edilirken, bu kişilerde depresyon gibi ruhsal rahatsızlıkları yaşama ihtimalinin de azaldığı saptandı.
“TÜRKÇE’YE UYARLAYARAK TÜRKİYE’DEKİ TUTUMA BAKTIK”
İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü Ar. Gör. Fatma Betül Yılmaz araştırmanın ilk aşamasında Norveç Bergen Üniversitesi’nden Dr. Simone Grassini’nin geliştirdiği “Artificial Intelligence AttitudeScale-4 (AIAS-4”) ölçeğinin Türkçe’ye uyarlamasının yapıldığını söylüyor:
“Araştırmamızda kullandığımız ölçek Norveç Bergen Üniversitesi’nden Dr. Simone Grassini tarafından geliştirildi. Türkçe’deki geçerlilik ve güvenirlik testlerinin ardından bu testi Türkiye’deki yetişkinler üzerinde uyguladık. Sonuçta yapay zekâya yönelik tutum ile kişilik özellikleri ve psikolojik durum arasında bağlantı keşfettik.”
“OLUMLU YAPAY ZEKÂ TUTUMU PSİKOLOJİK SIKINTIYI AZALTIYOR”
Arş. Gör. Yılmaz, ikinci aşamadaysa yapay zekâ tutumunun ruh sağlığı ve kişilik özellikleri ile ilişkisine odaklanıldığını ifade ediyor. Yapay zekâya olumlu yaklaşanların depresyon, stres ve anksiyete düzeylerinin daha düşük çıktığını ifade eden bilim insanı, “Yapay zekâya karşı olumlu bir tutum içinde olanların depresyon, anksiyete ve stres düzeyleri daha düşük bulundu. Psikolojik sıkıntının; yapay zekâ tutumu ve ruh sağlığı arasındaki ilişkide aracı rolü olduğu görüldü. Yani olumlu yapay zekâ tutumu psikolojik sıkıntıyı azaltıyor ve bunun sonucunda da mental sağlığımız güçleniyor” diye konuşuyor.
Çalışma kapsamında kişilik özellikleri ve yapay zekâ tutumu arasındaki ilişki de araştırıldı. Dışadönüklük, sorumluluk ve deneyime açıklık gibi kişilik özellikleri ile olumlu yapay zekâ tutumu arasında ilişki olduğu görüldü. Bununla birlikte nörotizm (duygusal dengesizlik) ile olumsuz yapay zekâ tutumu arasında da bağlantı var.
İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü Ar. Gör. Fatma Betül Yılmaz bu yönde araştırmaların devam edeceği bilgisini de paylaşıyor.
İstinye Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nün katkılarıyla gerçekleştirilen araştırma, yapay zekâya karşı olumlu tutumun ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini detaylı bir şekilde inceliyor. Çalışma, yapay zekâya iyimser yaklaşan bireylerin depresyon, anksiyete ve stres düzeylerinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Ayrıca, dışadönüklük, sorumluluk ve deneyime açıklık gibi kişilik özelliklerinin de olumlu yapay zekâ tutumuyla ilişkili olduğu tespit edildi. Araştırmacılar, yapay zekâ ile insan psikolojisi arasındaki bu karmaşık ilişkiyi anlamak için çalışmalarına devam edeceklerini belirtiyor.