Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar'ın açıklamaları, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda attığı dev adımları gözler önüne seriyor. Bakan, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların ülke ekonomisine ve çevreye olan katkılarını vurgulayarak, geleceğe yönelik iddialı hedefleri paylaştı. Özellikle rüzgar ve güneş enerjisi alanındaki büyüme, Türkiye'yi enerji üretiminde önemli bir oyuncu haline getiriyor. 2035 hedefiyle birlikte, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanındaki liderlik vizyonu daha da netleşiyor. Bu gelişmeler, enerji sektöründe yeni fırsatları ve yatırımları da beraberinde getirecek.
ANKARA-BHA Bakan Bayraktar, "2024 Yılı Yenilenebilir Enerji Yatırımları Toplu Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, enerji arz güvenliğini sağlama hedefi doğrultusunda dışa bağımlılığı azaltan projelerin hızla devreye alındığını vurguladı. Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisinde sahip olduğu potansiyele dikkat çeken Bayraktar, “Rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü sıfırdan 35 bin megavatın üzerine çıkardık. Bugün bu kaynaklarla tüm hanelerin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayabilecek noktadayız” dedi. Bayraktar konuşmasına şöyle devam etti: "Sayın Cumhurbaşkanım, geçtiğimiz yıl Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler 29. Taraflar Konferansı'nda rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 2035 yılında 120 bin megavata çıkarma hedefimizi tüm dünyaya ilan ettiniz. Bizler de ortaya koyduğunuz bu hedef doğrultusunda çalışmalarımıza hız verdik. Açılışını gerçekleştireceğimiz, rüzgar ve güneş santrallerinin, toplam kurulu gücü olan 6 bin 818 megavat ile bir rekor kırıyoruz. Bu yıl inşallah bu rakamın üzerine çıkacak, yeni bir 'rekor kurulu gücü' devreye alacağız. 2035 yılına kadar, her yıl en az 2 bin megavatlık YEKA yarışmalarıyla özellikle sanayicilerimiz, ticarethaneler, turizm tesislerinin kendi ihtiyaçları için kuracağı santrallerle, depolamalı güneş, rüzgar ve çatı GES uygulamaları ve deniz üstü offshore rüzgar projeleri ile 120 bin megavatlık kurulu güç hedefine ulaşacağız. Bu yarışmalara, yerli yatırımcılarımızın yanı sıra Uzak Doğu'dan, Orta Doğu'dan ve Avrupa'dan şirketler yoğun bir ilgi gösterdi ve bu sayede, büyük bir rekabet içinde geçen yarışmalarda teklifler, taban fiyata indikten sonra, lisans bedeli olarak 2 bin megavat için 220 milyon dolarlık katkı bedeli, kazanan firmalar tarafından peşin olarak ödendi. Bu projeler için önümüzdeki 3 yıl içinde, 2 milyar dolarlık bir yatırım yapılacak. Böylece yaklaşık 2 milyon 300 bin hanenin elektrik ihtiyacını bu santrallerden karşılamış ve yıllık 540 milyon dolarlık doğal gaz ithalatını önlemiş olacağız. Bu yıl bitmeden ekimde güneş, kasımda da rüzgar projelerinden oluşan toplamda 2 bin megavatlık yeni bir YEKA yarışması düzenlemeyi hedefliyoruz. Kesintili yenilenebilir enerji kaynaklarını, mutlaka, kömür, doğal gaz, özellikle nükleer ve hidrolikten oluşan, baz yük santralleri ile desteklemeliyiz. Ayrıca komşu ülkelerle iletim bağlantı kapasitesi yüksek, siber saldırılara hazırlıklı, dirençli ve dinamik bir elektrik şebekesi, ekonomimiz ve günlük hayatın olağan akışı için çok kritik bir öneme sahip. Bu doğrultuda ülkemizi doğudan batıya, güneyden kuzeye kuşatacak, bir yeşil enerji koridoru oluşturacak ve böylece elektrik şebekemizi, çok daha güçlü hale getireceğiz."Bakan Bayraktar'ın açıklamaları, Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanındaki kararlılığını ve büyüme potansiyelini ortaya koyuyor. Rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücündeki rekor artış, ülkenin enerji arz güvenliğini sağlama ve dışa bağımlılığı azaltma hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynuyor. 2035 yılına kadar 120 bin megavatlık kurulu güce ulaşma hedefi, büyük ölçekli YEKA yarışmaları ve özel sektör yatırımlarıyla desteklenecek. Bu projeler, hem yerli üretimi teşvik edecek hem de doğal gaz ithalatını azaltarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayacak. Ayrıca, enerji şebekesinin güçlendirilmesi ve komşu ülkelerle bağlantıların artırılması, Türkiye'yi bölgesel bir enerji merkezi haline getirme amacına hizmet edecek.