Türkiye Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), bankaların faiz oranı riskini yönetmelerine yönelik önemli bir adım attı. Resmi Gazete'de yayımlanan yeni yönetmelik, bankaların faiz oranı şoklarına karşı daha dirençli olmasını amaçlıyor. Peki, bu düzenleme bankacılık sektörünü nasıl etkileyecek? Bankalar, 1 Ekim 2025'ten itibaren hangi yeni kurallara uymak zorunda kalacak? Bu kritik düzenlemenin detayları ve olası sonuçları haberimizde...
Bugünkü Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik, faiz oranı riski standart rasyosunun konsolide ve konsolide olmayan bazda yüzde 15’i aşmamasını öngörüyor. Bu oran, bankaların faiz oranı şoklarına karşı ekonomik değer değişimini ölçen bir gösterge olarak öne çıkıyor.
Rasyonun yüzde 15’i aşması durumunda bankaların risk yönetimi yetersiz kabul edilebilir ve müdahale gerekebilir.
Yönetmelik, ekonomik değer değişimi hesaplamasında faize duyarlı tüm nakit akışlarının dikkate alınmasını şart koşuyor. Ayrıca, bankacılık hesaplarındaki pozisyonlardan katılma hesabı kaynaklı olanlar, Kurulca belirlenecek oranlarda hesaba katılacak.
Yeni düzenleme, 1 Ekim 2025’te yürürlüğe girecek; konsolide uygulamalar ise 1 Nisan 2026’da başlayacak.
Söz konusu yönetmelikle birlikte daha önce yürürlükte olan “Bankacılık Hesaplarından Kaynaklanan Faiz Oranı Riskinin Standart Şok Yöntemiyle Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik” ise yürürlükten kaldırıldı.
BDDK'nın faiz oranı riski yönetmeliği, bankaların faiz oranı riskine karşı ekonomik değer değişimini ölçen standart rasyosunu %15 ile sınırlıyor. Rasyonun aşılması durumunda bankaların risk yönetimi yetersiz kabul edilecek. Yönetmelik, faize duyarlı tüm nakit akışlarının dikkate alınmasını ve katılma hesabı kaynaklı pozisyonların belirli oranlarda hesaba katılmasını zorunlu kılıyor. Yeni düzenleme 1 Ekim 2025'te yürürlüğe girecek olup, konsolide uygulamalar ise 1 Nisan 2026'da başlayacak. Bu yönetmelikle birlikte, önceki faiz oranı riski ölçme yönetmeliği yürürlükten kaldırıldı.