Sonbahar ve kış aylarının gelişiyle birlikte günlerin kısalması, pek çok kişiyi olumsuz etkiliyor. Mevsimsel depresyon olarak adlandırılan bu durum, sadece ruh halini değil, fiziksel sağlığı da tehdit ediyor. Uzmanlar, belirtilerin uzun sürmesi halinde mutlaka doktora başvurulması gerektiğini vurguluyor. Kimler risk altında? Mevsimsel depresyonun belirtileri neler? Tedavi yöntemleri neler? Tüm bu soruların cevapları haberimizde!
Sonbahar ve kış aylarının yaklaşmasıyla birlikte günlerin kısalması, havanın erken kararması ve güneş ışığının azalması birçok kişide ruh hali değişikliklerine yol açıyor.
Uzmanlara göre bu durumun adı mevsimsel depresyon ya da mevsimsel duygudurum bozukluğu. Toplumda sanıldığından daha yaygın olan bu sorun, kişinin hem psikolojik hem de fiziksel sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.
Mevsimsel depresyon nedir?
Psikiyatri Hekimi Uzm. Dr. Serap Kaya, mevsimsel depresyonun mevsim değişiklikleriyle ortaya çıkan bir depresyon türü olduğunu belirtiyor. En sık sonbahar ve kış aylarında görüldüğünü vurgulayan Uzm. Dr. Kaya, “Güneş ışığının azalması, havaların soğuması ve günlerin kısalması beyindeki serotonin ve melatonin hormonlarını etkileyerek depresyonu tetikleyebilir” dedi.
Belirtiler uzun süre devam ederse dikkat edilmeli
İstek kaybı, keyifsizlik, hayattan zevk alamama, uyku ve iştah değişiklikleri, enerjide belirgin azalma ve odaklanma zorluğu en sık görülen belirtiler arasında. Normal yorgunluğun birkaç gün içinde geçtiğini söyleyen Uzm. Dr. Kaya, “Mevsimsel depresyonda bu belirtiler haftalarca sürebilir ve kişinin iş, okul ya da aile hayatını olumsuz etkileyebilir” diye konuştu.
Kimler risk altında?
Kadınların, daha önce depresyon geçirmiş kişilerin, ailesinde depresyon öyküsü olanların ve kapalı ortamlarda uzun süre çalışanların risk grubunda olduğunu belirten Uzm. Dr. Kaya, “Kuzey bölgelerinde yaşayanlar ve güneş ışığını az görenler bu sorunu daha sık yaşayabiliyor. Ayrıca stresli yaşam, yalnızlık ve sosyal destek eksikliği de riski artırıyor” dedi.
Sadece ruh halini değil bedeni de etkiliyor
Mevsimsel depresyon yalnızca psikolojik değil fiziksel belirtilerle de kendini gösterebiliyor. Uyku düzeni bozulabiliyor, aşırı uyuma ya da uykusuzluk gelişebiliyor. Tatlı ve karbonhidrat isteği artabiliyor, buna bağlı olarak kilo değişiklikleri görülebiliyor. Uzm. Dr. Kaya, “Sürekli halsizlik, kaslarda yorgunluk, baş ağrısı ve motivasyon eksikliği de sık karşılaşılan şikâyetler. Bazı kişilerde bağışıklık sistemi zayıflayarak sık hastalanmalara yol açabiliyor” dedi.
Ne zaman doktora başvurmalı?
Eğer belirtiler iki haftadan uzun sürüyorsa, iş ve okul hayatını aksatıyorsa ya da sosyal hayattan uzaklaşmaya neden oluyorsa uzman desteği almak büyük önem taşıyor. Umutsuzluk hissi, uyku ve iştah değişikliklerinin belirgin olması ya da kendine zarar verme düşüncelerinin ortaya çıkması halinde vakit kaybetmeden psikiyatri uzmanına başvurulması gerekiyor. “Erken başvuru tedavi sürecini kolaylaştırır ve yaşam kalitesini hızla artırır” diyen Uzm. Dr. Kaya, toplumda bu konuda farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti.
Umut veren bir mesaj
Çakmak Erdem Hastanesi’nden Psikiyatri Hekimi Uzm. Dr. Serap Kaya, mevsimsel depresyonun tedavi edilebilir olduğunu vurgulayarak şu sözlerle sonlandırdı: “Karanlık günlerin ruh sağlığınızı gölgelemesine izin vermeyin. Profesyonel destek, doğru beslenme, düzenli egzersiz ve ışık terapisi ile bu süreci sağlıklı şekilde atlatmak mümkün.” diyor.
Kaynak: (KAHA) Kapsül Haber Ajansı
Mevsimsel depresyon, güneş ışığının azalmasıyla tetiklenen, özellikle sonbahar ve kış aylarında görülen bir depresyon türüdür. İstek kaybı, keyifsizlik, uyku ve iştah değişiklikleri gibi belirtilerle kendini gösterir. Kadınlar, depresyon öyküsü olanlar ve kapalı ortamlarda çalışanlar risk altındadır. Hem psikolojik hem de fiziksel sağlığı etkileyebilen bu durum, tedavi edilebilir. Uzmanlar, belirtilerin iki haftadan uzun sürmesi halinde profesyonel destek almanın önemine dikkat çekiyor.