Halkkent'te bir ilk! Kadınların meslek edinme yolculuklarını kolaylaştırmak ve çocuklarına güvenli bir ortam sunmak amacıyla hayata geçirilen 'Çocuk Oyun Odası' projesi, büyük yankı uyandırdı. Barista eğitiminden giyim teknolojilerine kadar birçok alanda eğitim alan anneler, artık çocuklarını gözleri arkada kalmadan uzmanlara emanet edebiliyor. Bu proje, sadece bir oyun odası değil, aynı zamanda toplumsal eşitlik ve fırsat adaletine atılan dev bir adım. Peki, bu yenilikçi projenin detayları neler? Anneler ve çocuklar bu durumdan nasıl etkileniyor? İşte tüm merak edilenler...
Barista, Gastronomi, Saç Bakım ve Güzellik, Giyim Üretim Teknolojileri ile Bilişim gibi alanlarda eğitim alan kadın kursiyerler için artık bir de ‘Çocuk Oyun Odası’ hizmeti sunuluyor.
Kursa gelen kadınlar, daha önce çocuklarını bırakacak güvenli bir yer bulmakta zorlandıkları için eğitimlere katılamıyordu. Yeni kurulan oyun odasıyla birlikte, anneler gönül rahatlığıyla derslere katılırken, 3-6 yaş arasındaki çocuklar da çocuk gelişim uzmanı eşliğinde yaşlarına uygun oyun ve etkinliklerle vakit geçiriyor. Böylece kadınlar meslek öğreniyor çocuklar da uzman gözetiminde eğlenerek gelişiyor. Kadınların eğitim yolculuğunu kesintisiz sürdürebilmeleri için sunulan bu hizmet, sadece bir oyun odası olmanın ötesinde, toplumsal eşitlik ve fırsat adaleti açısından da önemli bir adım.
Maya: “Anneler içleri rahat bir şekilde eğitim alıyor”
MERCEK Meslek Edindirme ve Eğitim Merkezleri Koordinatörü Gül Kadem Maya, kadınların çocuklarını teslim edecek yerleri olmadığı için kursa katılamadıklarını, bu yüzden de ‘Çocuk Oyun Odası’nı hayata geçirdiklerini söyledi. Maya, “Kendini geliştirmek ya da meslek edinmek isteyen anneler, çocuklarını bir yere teslim etmekte çok zorlanıyorlar. Bizim eğitimlerimiz de sürekliliği olan eğitimler. Bir gün gelip bir gün gelmeme durumları eğitimde geri kalmaları anlamına geliyor ve anneanneye, babaanneye ya da komşuya sürekli olarak teslim edemiyorlar” dedi.
“Çocuklar, oyun odasında anneler de kursta eğitim alıyor”
Kadınların kursa gelirken çocuklarını da yanlarında getirmek istediğini ancak bunun iş sağlığı ve güvenliğinin yanı sıra pedagolojik açıdan doğru olmadığına değinen Maya, “Çocuklarını bir yere teslim edemedikleri durumda yanlarında getirmek istiyorlar ama hem iş sağlığı ve güvenliği açısından hem de pedagojik olarak yetişkinlerin eğitiminin içerisinde çocukların dahil olmasını doğru bulmuyoruz. Çocuk için çok zararlı olabilecek atölyelerimiz var. Aşçılık ya da dikiş atölyemiz çocuklar için tehlikeli diye biz kayıt alamıyorduk. Ama şimdi Çocuk Oyun Odası’nı açtığımızdan beri annelerin içi rahat ve çocuklarını güvenli bir şekilde çocuk oyun odasına bırakıyorlar” diye belirtti.
Oyun odasında 3-6 yaş arası çocuklara oyunlarla eğitim verilirken ilkokula giden çocukların da ödevlerine destek olunduğunu sözlerine ekleyen Maya, “Çocuklarla, çocuk gelişimi uzmanı arkadaşımız ilgileniyor. Hem 3-6 yaş arasında olan çocukların oyun ve etkinliklerle kaliteli vakit geçirmelerini sağlıyor hem de ilkokul çağında olan çocuklarımızın ödevlerine de destek oluyor. Bu durumda annelerin içi çok daha rahat ediyor. Anneler bu durumdan çok memnunlar. Böyle bir hizmeti sunduğumuz için bize devamlı teşekkür ediyorlar” ifadelerini kullandı.
“Çocuk Oyun Odası olmasaydı bu kursa gelemezdim”
MERCEK’te protez tırnak yapımı eğitimi alan kadınlardan Yeşim Taşer, oyun odasının kendilerine önemli bir konfor sağladığını söyleyerek, “Kurs çok güzel gidiyor. Kursa başlayalı 3 hafta oldu. Kızımı okula bırakıp oğlumu alıp buraya geliyorum. Oğlumu gönül rahatlığında çocuk oyun alanına bırakıyorum. Ben ders görürken çocuğum da öğretmenle beraber oyun oynuyor. Oyun odası olmasaydı zaten kursa gelemezdim. Bu hizmetten çok memnunum” dedi.
Tıraş: “Ben kursa geliyorum, kızım da oyun odasına”
Giyim Üretim Teknolojileri Atölyesi’nde kursiyer olan Emine Tıraş, kursun ve oyun odasının kendileri için çok iyi olduğunu söyleyerek, “Ben kursa başlayalı 2 hafta oldu. Ben terziliği öğreniyorum. Kızım da oyun salonunda oynuyor. Kızımla beraber gelmek bize avantaj sağlıyor. Çünkü onu bırakacak bir yerim olmuyor. Ben de kendimi geliştirmek istiyorum. Hem çocuğum arkadaşlarıyla oynamaya alışıyor ben de burada kendimi geliştiriyorum” dedi. Çocuk Oyun Odası olmasa kursa gelemeyeceğini belirten Tıraş, “Çocuğu bırakacak yerim olmadığı için kursa gelmem imkansız olurdu. Bize böyle bir fırsat tanınınca ben de faydalanmak istedim. Çocuğumun başında hocamız var, aklımız kalmıyor. Hem oynatıyorlar hem eğitiyorlar” diye belirtti.
Bilici: “Anneler çok memnun”
Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda Çocuk Gelişim Uzmanı olarak görev yapan Hasibe Bilici, çocuklarla zamanı ne şekilde değerlendirdiklerini anlatarak, “Amacımız kursumuza gelen kadınların çocuklarıyla etkili ve verimli zaman geçirmek ve onların gelişimlerine katkıda bulunmak. 3-6 yaş arası çocukların yaşına uygun etkinlikler düzenliyoruz. Farklı materyallerle çocuklarımızın gelişimlerine destekte bulunmaya çalışıyoruz. Süngerle su taşıma, boyama, resim yapma, yapıştırma gibi etkinliklerin yanı sıra dil gelişimlerine destekte bulunmak için tekerlemeler kullanıyoruz. Annelerimiz çok memnun. Artık kurstayken çocuklarını emanet edebilecekleri bir yerleri var” diye belirtti.
Halkkent'te açılan 'Çocuk Oyun Odası', kadınların eğitimlerine engel olan çocuk bakımı sorununa çözüm getirerek, meslek edinme süreçlerini kolaylaştırıyor. Anneler eğitim alırken, 3-6 yaş arasındaki çocuklar uzmanlar eşliğinde oyunlar oynayarak öğreniyor, ilkokul çağındaki çocuklar ise ödevlerine destek alıyor. Bu sayede hem annelerin eğitimleri kesintiye uğramıyor, hem de çocukların gelişimine katkı sağlanıyor. Proje, kadınların iş gücüne katılımını destekleyerek toplumsal kalkınmaya önemli bir katkı sunuyor.