Türkiye sanayi sektöründe dikkat çekici bir değişim yaşanıyor. Yüksek teknolojiye yapılan yatırımlar meyvesini verirken, düşük teknolojili üretimde gerileme gözlemleniyor. Bu durum, sanayi sektöründe yapısal bir dönüşümün işareti olabilir mi? Ekonomistler, bu ayrışmanın uzun vadeli etkilerini tartışıyor. Peki, bu değişim iş gücü piyasasını nasıl etkileyecek? İşte tüm ayrıntılar...
ANKARA-BHA
Öne çıkan gelişme, yüksek teknoloji üretimindeki sert artış oldu. Eylül ayında yüksek teknoloji üretimi, bir önceki aya göre yüzde 15.4, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 29.0 oranında yükseldi. Buna karşın orta-yüksek teknoloji üretimi aylık bazda yüzde 7.4 daraldı, yıllık artışı ise sınırlı kaldı (%4.9). Düşük teknoloji üretimi ise yıllık bazda yüzde 4.7 gerileyerek, teknoloji makasının açıldığını gösterdi.
İmalat sanayinde üretim aylık bazda yüzde 2.3 azalırken, yıllık artış yüzde 2.7 olarak gerçekleşti. Madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe üretim, aylık yüzde 1.2, yıllık ise yüzde 3.1 arttı. Enerji sektöründe ise üretim bir önceki aya göre yüzde 2.4 düşmesine rağmen yıllık bazda yüzde 5.3 yükseldi.
Ekonomistler, yüksek teknoloji üretimindeki hızlı artışa rağmen düşük ve orta teknoloji üretiminin yavaşlamasının, sanayi sektöründe yapısal bir ayrışmaya işaret ettiğini belirtiyor. Ayrıca, ücretlerin reel olarak gerilemesi, sanayi sermayesinin kârlılığını artırırken işçilerin alım gücünde düşüşe yol açıyor.
DİSK-AR tarafından hazırlanan rapora göre, asgari ücret ve yüzde 50 fazlası düzeyinde ücret alan çalışanların oranı yüzde 83.1. 2025 yılı için asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk artış, toplu sözleşmesi olmayan birçok işyerinde aynı oranda uygulanmış durumda.
Son verilere göre, Türkiye'de yüksek teknoloji üretimi Eylül ayında rekor seviyeye ulaştı. Bir önceki aya göre %15.4, geçen yılın aynı dönemine göre ise %29 oranında artış kaydedildi. Buna karşılık, düşük teknoloji üretimi yıllık bazda %4.7 geriledi. Ekonomistler, bu durumun sanayi sektöründe yapısal bir ayrışmaya işaret ettiğini ve ücretlerin reel olarak gerilemesinin sanayi sermayesinin kârlılığını artırırken işçilerin alım gücünde düşüşe yol açtığını belirtiyor. DİSK-AR'ın raporuna göre, çalışanların büyük bir kısmı asgari ücret ve yakınında maaş alıyor.