Seiko Epson, endüstriyel robotik alanındaki 40 yılı aşkın deneyimiyle yepyeni bir sayfa açıyor. Şirketin geliştirdiği 'Cleanroom Robot', özellikle bilimsel ve ilaç sektöründe laboratuvar otomasyonunu en üst seviyeye taşıma potansiyeli taşıyor. Bu inovatif çözüm, üretim sektöründeki nitelikli iş gücü eksikliğine ve artan verimlilik baskısına cevap vermeyi amaçlıyor. Epson'un bu hamlesi, laboratuvar ortamlarında güvenli ve temiz bir şekilde hassas görevleri yerine getirebilecek robotlara duyulan ihtiyaca somut bir çözüm sunuyor. Peki, bu robotlar 2025'te gerçekten insanların yerini alacak mı? İşte detaylar...
İlk “yardımcı robot” çözümünü geliştiren Seiko Epson Corporation, bu inovatif çözümü 2025’te piyasaya sürmeyi planlanıyor.
Epson tarafından geliştirilen “Cleanroom Robot”, bilimsel alanda ve ilaç sektöründe laboratuvar otomasyonunu en ileri seviyeye taşımaya hazır. Epson, 40 yılı aşan endüstriyel robotik deneyimiyle, otomasyon çözümlerini geleneksel üretimin ötesine taşımayı hedefliyor. Marka, bu yenilikçi çözümüyle laboratuvar ve araştırma tesisleri gibi çeşitli operasyonel ihtiyaçlara yanıt vermeyi hedefliyor.
Üretim sektörü son dönemde nitelikli iş gücünde azalma ve artan verimlilik baskılarıyla karşı karşıya. Öte yandan, bilimsel alanda yapılan çalışmalar; hassasiyet, tekrarlanabilirlik ve kontaminasyonu önlemek için sıkı hijyen standartları talep ediyor. Bu nedenle laboratuvar ortamında hem güvenli hem de temiz bir şekilde hassas görevleri yerine getirebilecek yardımcı robotlara olan ihtiyaç giderek artıyor.
Epson, bu lansmanla birlikte yalnızca üretimde otomasyonu geliştirmekle kalmayarak aynı zamanda laboratuvar ve ilaç sektörü gibi alanlarda daha akıllı, daha temiz ve daha verimli operasyonların sürdürülmesine olanak sağlıyor.
“Topluma ve insanların hayatına değer katmak için çalışıyoruz”
Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, “Yaratıcılığa açık inovatif yaklaşımları benimsemek markamızın kimliğinde önemli bir konumda bulunuyor. Kurumsal vizyonumuz paralelinde topluma fayda yaratacak çözümler yaratmaya devam ediyor ve bu konuda geliştirdiğimiz teknolojilerden faydalanıyoruz. Amacımız, tüketicilerden ve sektörden gelen taleplere doğru çözümler sunmak. Topluma ve insanların hayatına değer katmak ve daha iyi bir dünya inşa etmeye yardımcı olmak için inovasyonun gücüne inanıyoruz; bu nedenle teknolojinin tüketiciler, işletmeler ve dünyamız için yapabileceklerini hayal etmeye devam ediyoruz.” diyor.
Ürün özellikleri:
6 kg taşıma kapasitesine ve 900 mm kol uzunluğuna sahip olan “yardımcı robot”, hafif ve yerden tasarruf sağlayan tasarımıyla hem laboratuvar hem de üretim hattı entegrasyonu için uygun. 17 kg ağırlığındaki yapısıyla kolay kurulum imkânı sunan ürün, kompakt yapısıyla dar alanlarda kullanım için ideal.
Otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV) ve otonom mobil robotlar (AMR) gibi araçlarla entegrasyon için tasarlanan kontrol ünitesi, 440 x 205 x 135 mm boyutlarındaki kompakt ve hafif formu sayesinde verimli, yerden tasarruf sağlayan kurulumlara olanak tanıyor. 100 ila 230 VAC ve 48 VDC arası güç kaynaklarıyla uyumlu olan ürün, farklı kurulum standartlarına sahip ortamlarda kullanılabiliyor.
ISO 14644-1 sınıf 5 standartlarında olan ve IP54 uyumlu toz, su sıçramalarına karşı korumaya sahip “yardımcı robot”, vida delikleri ve keskin kenarları olmayan pürüzsüz gövdesi sayesinde toz birikimini en aza indirerek kontaminasyon riskini azaltıyor. Ürün, endüstride yaygın olarak kullanılan Python programlama dilini destekleyerek Ar-Ge ve sistem entegrasyon alanlarında sorunsuz kullanım ve esnek özelleştirme olanakları sunuyor.
Epson'un geliştirdiği yardımcı robot, 6 kg taşıma kapasitesine ve 900 mm kol uzunluğuna sahip olup, hafif ve yerden tasarruf sağlayan tasarımıyla dikkat çekiyor. Laboratuvar ve üretim hattı entegrasyonu için ideal olan robot, IP54 uyumlu toz ve su sıçramalarına karşı koruma sağlıyor. Ayrıca, Python programlama dilini destekleyerek Ar-Ge ve sistem entegrasyon alanlarında esnek özelleştirme imkanları sunuyor. Epson META-CW Asya Ticari Operasyonlar Başkan Yardımcısı Suat Özsoy, bu inovasyonun topluma ve insanların hayatına değer katma hedefiyle geliştirildiğini vurguluyor. Robotun 2025'te piyasaya sürülmesiyle, üretim ve laboratuvar süreçlerinde önemli bir dönüşüm bekleniyor.
