Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadelede jeotermal enerjiyi stratejik bir araç olarak konumlandırıyor. Nevşehir'de düzenlenen Uluslararası Jeotermal Yatırımcıları Zirvesi'nde konuşan İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, jeotermal enerjinin düşük emisyonlu ve sürdürülebilir yapısıyla 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmada kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Sadece elektrik üretimi değil, aynı zamanda tarım ve bölgesel ısıtma gibi alanlarda da jeotermal enerjinin potansiyeline dikkat çekildi. Özel sektör yatırımlarının doğru ve etkili kullanılması için çeşitli politika araçlarının geliştirilmesine odaklanılıyor. Çevresel standartlara uyumun güçlendirilmesi, bu alandaki yatırımların hızlandırılması için kritik önem taşıyor.
İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, "Jeotermal enerji sistemleri, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kritik bir rol üstlenecektir" dedi.
İklim Değişikliği Başkan Yardımcısı Mehrali Ecer, Nevşehir’in Ürgüp ilçesinde gerçekleştirilen Uluslararası Jeotermal Yatırımcıları Zirvesine katılarak Türkiye’nin iklim değişikliği ile mücadele yol haritasını anlattı.
Jeotermal Yatırımcıları Derneği tarafından ilk defa gerçekleştirilen Zirve’nin “Net Sıfır Hedefmizde Jeotermal Enerji” başlıklı oturumunda söz alan Ecer, jeotermal enerjinin düşük emisyonlu, yerli ve sürdürülebilir yapısıyla iklim hedeflerine ulaşmada önemli katkı sağlayacağını belirtti.
Jeotermal enerjinin sadece elektrik üretimi değil, aynı zamanda tarım ve bölgesel ısıtma gibi alanlarda da stratejik bir kaynak olarak konumlandırıldığını vurgulayan Ecer, “Jeotermal enerji sistemleri, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kritik bir rol üstlenecektir.” dedi.
“İklim Değişikliği Başkanlığı olarak özel sektör yatırımlarını doğru ve etkili kullanmak için çeşitli politika araçlarının geliştirilmesine odaklanıyoruz” ifadelerini kullanan Ecer, jeotermal enerjinin Ulusal Emisyon Ticareti Sistemi ve Yeşil Taksonomi düzenlemeleri açısından avantajlı konumuna dikkat çekti.
Ecer konuşmasında ayrıca jeotermal enerji sistemlerinin sera gazları ve hava kirletici gazlar açısından çevresel etkilerinin en aza indirilmesi noktasında gerekli çalışmaların önemini vurgulayarak, “Jeotermal enerjide özellikle çevresel standartlara uyumun güçlendirilmesinin bu alana yönelik yatırımların hızlandırılması için kritiktir.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası Jeotermal Yatırımcıları Zirvesi'nde, Türkiye'nin iklim değişikliğiyle mücadele stratejisi ve jeotermal enerjinin bu stratejideki rolü detaylı bir şekilde ele alındı. Mehrali Ecer, jeotermal enerjinin Ulusal Emisyon Ticareti Sistemi ve Yeşil Taksonomi düzenlemeleri açısından avantajlı konumunu vurguladı. Ayrıca, jeotermal enerji sistemlerinin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için gerekli çalışmaların önemine dikkat çekildi. Zirve, jeotermal enerji alanındaki yatırımların artırılması ve Türkiye'nin iklim hedeflerine ulaşması için önemli bir platform sağladı.