Yükseköğretim Kurulu'ndan (YÖK) devlet üniversitelerine yönelik önemli bir kadro düzenlemesi yapıldı. Resmi Gazete'de yayımlanan yeni kararla, öğretim üyesi bulmakta zorlanan birimlerde uygulanan 3/4 kadro sınırlaması hafifletildi. Bu değişiklik, özellikle gelişmekte olan ve kadro sıkıntısı çeken üniversiteler için büyük bir fırsat sunuyor. Peki, bu düzenlemenin detayları neler? Üniversiteler bu değişiklikten nasıl etkilenecek? İşte tüm detaylar...
ANKARA-BHA Yükseköğretim Kurulu (YÖK), devlet üniversitelerinde profesör ve doçent atamalarına yönelik önemli bir düzenlemeye gitti. Resmi Gazete'de yayımlanan kararla birlikte, öğretim üyesi temininde güçlük yaşanan birimlerde “aynı unvanda kadro kullanımını sınırlayan 3/4 kuralı” esnetildi. YÖK’ten alınan bilgilere göre, “Devlet Yükseköğretim Kurumlarında Öğretim Elemanı Norm Kadrolarının Belirlenmesine ve Kullanılmasına İlişkin Yönetmelik”te yapılan değişiklikle, belirli koşullarda mevcut sınırlama geçerliliğini yitirecek. Mevcut yönetmelikte, öğretim elemanı asgari kadro sayısını aşan tüm atamalarda –asgari kadrolar da dahil olmak üzere– aynı unvanda kullanılabilecek kadro oranı en fazla dörtte üç (3/4) ile sınırlandırılıyordu. Ancak yeni düzenleme, bu kuralın YÖK tarafından “öğretim üyesi temininde güçlük yaşandığı” tespit edilen birimler için geçerli olmayacağını ortaya koyuyor. Böylece, öğretim kadrosu ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı yaşayan devlet üniversitelerinde, profesör ve doçent atamaları için daha fazla esneklik tanınacak. Bu adımın, özellikle gelişmekte olan veya akademik kadro sayısı sınırlı üniversitelerde bilimsel üretkenliği artırma ve eğitim kalitesini destekleme hedefiyle atıldığı belirtiliyor. YÖK yetkilileri, uygulamanın yalnızca kurul kararıyla belirlenen birimlerde geçerli olacağını vurgulayarak, bu istisnanın üniversitelerin kadro planlamasında daha dengeli ve ihtiyaca dönük bir yapının oluşmasına katkı sağlayacağını kaydetti.YÖK'ün yaptığı düzenleme ile, öğretim üyesi temininde zorluk yaşanan birimlerde 3/4 kadro sınırlaması YÖK kararıyla kaldırıldı. Bu sayede, özellikle gelişmekte olan üniversiteler, profesör ve doçent atamalarında daha fazla esnekliğe sahip olacaklar. Amaç, bilimsel üretkenliği artırmak ve eğitim kalitesini yükseltmek. YÖK yetkilileri, uygulamanın sadece belirlenen birimlerde geçerli olacağını ve üniversitelerin kadro planlamasında daha dengeli bir yapı oluşturulmasına katkı sağlayacağını belirtti. Bu adım, Türk yükseköğretimi için önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.