Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), birinci basamak sağlık hizmetlerinin geleceğiyle ilgili kritik uyarılarda bulundu. Artan iş yükünün aile hekimlerini tükenme noktasına getirdiğini belirten AHEF, 2026'da yürürlüğe girecek yeni düzenlemelerin hem hekimler hem de hastalar açısından daha büyük sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti. AHEF Başkanı Dr. Taner Balbay, aile hekimlerinin üzerindeki yükün katlanarak arttığını ve bu durumun vatandaşın kaliteli sağlık hizmeti almasını engellediğini vurguladı. Sağlık Bakanlığı'nın birinci basamakla ilgili karar alırken 29.000 aile hekiminin temsilcisi federasyonun görüşlerini almasının önemine değinen AHEF, çözüm için diyalog çağrısında bulundu. Peki, aile hekimlerinin karşı karşıya olduğu bu zorlu durumun çözümü için neler yapılabilir?
MEHMET EMRE GENÇ / AYDIN-BHA
Türkiye’de hastaların ilk başvurduğu sağlık noktaları olan Aile Hekimleri, giderek artan iş yükü nedeniyle tükenmişlik riskiyle karşı karşıya. 2026 yılında yürürlüğe girecek yeni düzenlemeler, hem hekimler hem de hastalar açısından daha büyük sorunlar yaratacak.
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Başkanı Dr. Taner Balbay, yeni düzenlemelerle aile hekimlerinin üzerindeki yükün katlanarak arttığını vurguladı. Dr. Balbay, “Asıl görevleri koruyucu hekimlik olan aile hekimlerinin sorumlulukları çok fazla. Hasta takibi, kronik hastalık modülleri, sevk oranları, ilaç yazım limitleri ve hasta memnuniyeti gibi bir dizi yük bir arada hekimlere yükleniyor. Bu durum verimi düşürüyor ve vatandaşın kaliteli birinci basamak sağlık hizmeti almasını engelliyor” dedi.
Dr. Balbay: “Aile hekimleri sihirbaz değil”
17 Kasım 2025 itibarıyla koroner arter hastalığı, inme, astım, KOAH ve kronik böbrek yetmezliği de kronik hastalık takibi (HYP) modülüne eklendi. Dr. Balbay, hekimlerin bu yükün altından kalkamayacağını belirterek, “Aile Hekimleri sihirbaz değildir. Fazla iş yükü hem sahada çalışanları zorluyor hem de hizmet kalitesini düşürüyor” ifadelerini kullandı.
AHEF, Sağlık Bakanlığı’nın birinci basamakla ilgili karar alırken 29.000 aile hekiminin temsilcisi federasyonun görüşlerini almasının, hem hekimlerin verimliliğini artıracağını hem de halkın kaliteli sağlık hizmeti almasını sağlayacağını kaydetti.
AHEF'in açıklamalarına göre, aile hekimlerinin üzerindeki iş yükü, hasta takibi, kronik hastalık modülleri, sevk oranları, ilaç yazım limitleri ve hasta memnuniyeti gibi birçok faktörden kaynaklanıyor. 17 Kasım 2025 itibarıyla koroner arter hastalığı, inme, astım, KOAH ve kronik böbrek yetmezliği gibi hastalıkların da kronik hastalık takibi modülüne eklenmesiyle yükün daha da arttığı belirtiliyor. Dr. Balbay, aile hekimlerinin sihirbaz olmadığını ve fazla iş yükünün hem sahada çalışanları zorladığını hem de hizmet kalitesini düşürdüğünü ifade ediyor. AHEF, Sağlık Bakanlığı'nın karar alma süreçlerinde federasyonun görüşlerini almasının, hem hekimlerin verimliliğini artıracağını hem de halkın kaliteli sağlık hizmeti almasını sağlayacağını savunuyor.
