Türkiye sanayisi, enerji maliyetlerindeki artış ve döviz kurlarındaki dalgalanmalarla boğuşuyor. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, sektörün yaşadığı zorlukları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Enerji maliyetlerinin son beş yılda sektörün en büyük gider kalemi haline geldiğini vurgulayan Karadeniz, bu durumun üretim kapasitesini ve ihracat gücünü zayıflattığını söyledi. Sanayinin geleceği için acil önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Karadeniz, yetkililere çağrıda bulundu.
PLASFED Başkanı Karadeniz, ““Enerji maliyetleri, son beş yıl içinde sektörümüzün en belirleyici maliyet kalemi haline gelmiştir. Bu durum hem üretim kapasitemizi hem de ihracat gücümüzü zayıflatıyor” dedi
Türkiye ekonomisi, stratejik coğrafi konumu, güçlü üretim altyapısı ve genç, dinamik nüfusu sayesinde büyük bir büyüme potansiyeline sahip. Bu potansiyelin hayata geçirilmesinde ise sanayi sektörü kilit rol üstleniyor. Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Başkanı Ömer Karadeniz, sanayi sektörünün ihracat kapasitesi, yüksek katma değer üretimi ve istihdam yaratma gücüyle Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının temel taşı olduğunu vurguladı.
Sanayinin sadece üretim değil aynı zamanda ihracat gelirleri, teknoloji transferi ve istihdam açısından da Türkiye'nin ekonomik istikrarında belirleyici bir güç olduğunu söyleyen Karadeniz, “Ancak bu güçlü yapıya rağmen sektörümüz, son dönemde ciddi makroekonomik sorunlarla mücadele ediyor” dedi.
“Enerji maliyetleri ve dalgalanmalar sanayiyi zorluyor”
Çatı kuruluş PLASFED Başkanı, özellikle yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar, enerji maliyetlerindeki keskin artış ve küresel tedarik zincirindeki kırılmaların, sanayi üretimini ve dış pazarlardaki rekabetçiliği olumsuz etkilediğini belirtti. Plastik sanayisinin bu sorunlardan doğrudan etkilendiğini ifade eden Karadeniz, “Enerji maliyetleri, son beş yıl içinde sektörümüzün en belirleyici maliyet kalemi haline gelmiştir. Bu durum hem üretim kapasitemizi hem de ihracat gücümüzü zayıflatıyor” diye konuştu.
Karadeniz’e göre, bu zorlukların aşılması ve sanayi sektörünün yeniden ivme kazanabilmesi için enerji maliyetlerinin sanayi lehine yeniden düzenlenmesi, yüksek katma değerli üretime geçişin teşvik edilmesi, sanayide dijital dönüşüm ve teknolojik yeniliklerin desteklenmesi ile yatırım ortamının güvenilir ve öngörülebilir hale getirilmesi gerekiyor.
“Sanayi, ekonominin ve sosyal refahın temel taşıdır”
Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için sanayi odaklı politikaların kararlılıkla hayata geçirilmesi gerektiğine işaret eden Karadeniz, sanayiye dayalı kalkınmanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal refah için de vazgeçilmez olduğunun altını çizdi.
Karadeniz, PLASFED olarak, plastik sanayisinin sesi olmaya ve sektörün karşılaştığı sorunların çözümü için tüm paydaşlarla iş birliği içinde çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
“KOBİ’ler finansmana daha kolay ulaşmalı”
Sanayicilerin finansmana erişim konusunda yaşadığı zorluklara da değinen Karadeniz, özellikle KOBİ ölçeğindeki işletmelerin uygun maliyetli ve uzun vadeli finansman kaynaklarına ulaşmasının büyük önem taşıdığını söyledi. Üretim süreçlerini modernize etmek ve küresel rekabet gücünü artırmak isteyen sanayi kuruluşlarının, finansal destek mekanizmalarıyla daha etkin şekilde buluşturulması gerektiğini vurgulayan Karadeniz, “Finansmana erişim sorunu çözüldüğünde, sanayimizin yenilikçi kapasitesi daha da artacak, bu da Türkiye ekonomisinin büyüme hızına doğrudan yansıyacaktır” dedi.
PLASFED Başkanı Karadeniz, sanayinin karşılaştığı makroekonomik sorunlara dikkat çekerek, enerji maliyetlerindeki artışın sektörü derinden etkilediğini belirtti. Yüksek enflasyon, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve küresel tedarik zincirindeki kırılmalar, sanayi üretimini ve rekabetçiliği olumsuz etkiliyor. Karadeniz, enerji maliyetlerinin sanayi lehine düzenlenmesi, yüksek katma değerli üretime geçişin teşvik edilmesi ve dijital dönüşümün desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, KOBİ'lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılmasının, sanayinin yenilikçi kapasitesini artıracağını ve Türkiye ekonomisine olumlu yansıyacağını ifade etti.